Tanımadığım bir yazar, sürekli karşıma çıkan... Tavsiye ediliyor... Artık algıma nasıl yer ettiyse girdiğim kitapçıda ilk gözüme çarpanlardan... Evet evet tatlı bir tacizle alıp okuyacaksın beni diyor da diyor... Çaresiz alıp başlıyorum.
Bir hemcinsimin kaleminden diğerinin hikayesi... Göz yumduğumuz, yardım etmekte aciz kaldığımız belki kendimiz, belki yan komşumuz, belki evimize her gün girip çıkan bir kadın... Adı Ülker olmuş bu hikayede... Can havliyle kaçtığı evinden, sığındığı hastanede, zekası, yoğun mizah duygusuyla sağ kalabilmeyi başaran...
Baba evinden kaçarken koca evine tutulan yüzlerce, binlerce kadından biri olmak... Yeter artık çıksın hastaneden dediğim bir nokta var. Ya da sürekli bahsedilen "don" ve "s..mek" meseleleriyle verilen keskin bir rahatsızlık...
Bir kadının gözünden, toplumda olup biteni izliyorum adım adım. İyilik, yardım, umut, çaresizlik, ölüm, vicdan,namus alıp alıp bırakıyor... Üstelik sade cümlelere eşlik eden mizahla, kolayca okunurken... İyi edebiyat derken cümleleri zorlayan, eğip bükenler yoruyor açıkçası. Oysa Seray Şahiner o kadar doğal ve akıcı yazmış ki aynı gün bitiriveriyorsunuz kitabı...
Hastane gözlemleri, bir takım prosedürlerini neredeyse ince detayına kadar bilmesi özgeçmişine baktırıyor. Bir sağlıkçı ya da hasta geçmişi var mı diye. Her ne kadar pandemide hastane hikayelerine alışmış olsak da Ülker "Abla" bir mecburi refakatçi hikayesi...
Ödül alan kitaplarını merak ederek en kısa zamanda okumalıyım diyorum bir de ...
Arka Kapak
" Hani diyorlar ya, rüyamda bunun bir rüya olduğunu biliyordum diye... Kâbustaydım ama bunun hayatım olduğunu biliyorum."
...
Hem benzersiz hem de fazlasıyla tanıdık biri Ülker. Kocasından şiddet görmüş, gidecek yeri olmadığından bu eziyeti yıllarca sineye çekmiş bir kadın. Derken bir gece evini terk eder. Yeni bir yaşam alanı ararken can havliyle bir hastaneye sığınır ve orada kalabilmek için kimsesiz insanlara refakatçilik etmeyi iş edinir. "Ağlayanın bir, gülenin bin derdi vardır." diyen Ülker, keskin mizah duygusunu savunma sanatı olarak kullanıp hayatta kalmanın yollarını arar. 2012 yılında Hanımların Dikkatine ile Yunus Nadi Öykü Ödülünü, 2018 yılında Kul ile Orhan Kemal Roman Ödülünü kazanan Seray Şahiner, Ülker Abla ile Türkçe edebiyata yeni bir ses, çok güçlü bir kahraman armağan ediyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder