"Başını yukarı çevirdi Evgenia.
"Şarkı söylemiyorlar Nevzat." Gözleri uçan o
güzelim kuşlara takılmıştı. "Ölen arkadaşlarının yasını tutuyorlar."
Başını indirdi, kederle gözlerimde durdu. "Sevinç çığlıkları değil bunlar,
acı dolu haykırışlar. Biliyorsun kırlangıçlar göçmen kuşlardır. Çok hızlı
uçarlar. İşte o göç sırasında yüzlerce kırlangıç fırtınaya yakalanıp ölürmüş.
Göçü başarıyla tamamlayan kırlangıçlar, geldikleri ülkenin sıcak gökyüzünde
uçarken, yollarda kaybettikleri arkadaşlarını anımsar acıyla öfkeyle böyle
çığlıklar atarlarmış."
Gülümseyerek sordum.
"Güzel hikaye, nerede okudun?"
Yüzündeki keder zerre eksilmedi.
"Okumadım, Medeni anlattı. Kendilerini kırlangıçlara
benzetiyordu. "Biz de göç sırasında yakınlarımızı kaybettik, ama şu kuşlar
kadar bile olamıyoruz. İnsanları rahatsız etmemek için yasımızı bile
tutamıyoruz." dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder