Hz. Ebu Bekir ve Hz Ali arasındaki ilişki, halifelik sırası,
Hz. Ali ve çocuklarının yaşadıkları, mezhepler, makam ve paraya bakış, hala
sıklıkla sorduklarımdan... Sanırım bu kitapta görmeyi beklemediğim konulardandı... Ama Mustafa Kemal'den bahsediyoruz, yalnız
İslam Dini'ni değil, Hıristiyanlığı ve Museviliği de okumuş, öğrenmiş bir dünya
liderinden... Şaşırmak benim ayıbım demeliyim ....
"Mustafa Kemal'in "para" kavramına bakışı...
Hazreti Ebubekir'in para kavramına bakışıyla aynıydı.
....
Henüz 17 yaşındayken Şehbenderzade'nin İslam Tarihi kitabını
okumuştu, yıllarca özenle saklamış, Çankaya Köşkü'ndeki özel kütüphanesine
koymuştu.
Bu kitapta yer alan Hazreti Ebubekir ile ilgili satırların
altını kırmızı kalemle çizmişti, sayfanın kenarına "çok mühim "
notunu düşmüştü.
"Çok mühim" olarak işaretlediği bölümde şu
yazıyordu: "Hazreti Ebubekir beytülmalden (devlet hazinesinden) kendisine
verilen nafaka ile yaşardı, vefatında hiç parası çıkmadı, emval-i miriyeden
(devlete ait mallardan) kendine bir deve, bir köle verilmişti, onların iadesini
vasiyet etti."
Henüz 17 yaşındayken bu satırların altını çizen Mustafa
Kemal, tıpkı o satırlardaki gibi yaşadı, tıpkı o satırlardaki gibi rahmetli
oldu. Kendisine tahsis edilen tüm malı mülkü parayı, millete iade etti."
.........
"Artık Asaf masaf yok, sadece Kılıç Ali var, malumundur
ki Hazreti Ali'nin diğer ismi Kılıç'tır, hem de Allah'ın keskin kılıcı... Böyle
bir birleşme olur da insan başka ismi nasıl taşır?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder