28 Aralık 2013 Cumartesi

Sisler Altında ve Etli Balkabağı Çorbası


Her sabah denizle yıkanan o tatlı kayalıkların oyuklarında bir yengeç ailesi yaşarmış. Suyun içinden yeryüzüne bakarken her şeyi sisler içinde görür, su çekildiğinde gözlerini kırpıştırır, şaşırır ama hayatlarını daha da güzel sürdürürlermiş. Birgün şiddetli bir fırtınayla birlikte her daim dost olan deniz onları kilometrelerce uzaklara savurmuş. Evlerinden uzakta bambaşka bir dünyaymış geldikleri yer. Ama şükürler olsun hepsi bir aradaymış. 


Baba yengeç önde, anne ve çocuklar arkada birlikte keşfe çıkmışlar bu yepyeni dünyayla ilgili. Görünürde hiç su kenarı olmaması canlarını sıkmış biraz. Bir ağaç kavuğu bulmuşlar yan yana, yan yan yürüyerek. Ulu bir ağaçmış bu ve hemen yanında bir ev varmış. Ama yengeçler ilk defa bir ev gördükleri için çok şaşırmışlar ve biraz da tedirgin olmuşlar.Camdan dışarı bakmaya çalışan bir çift gözle karşılaştıklarında biraz rahatlamışlar. İnsan dostlarını daha önceden tanıyorlarmış çünkü. Birazdan yanlarına iniveren o bir çift gözün sahibi çömelmiş yanlarına tanışıp sohbete başlamışlar. Küçük kız ilk defa yengeç görüyormuş, dinlemeye başlamış hikayelerini ve çok üzülmüş. Babasını çağırmış, onlara yardım edip edemeyeceklerini sormuş. Babası severek kabul etmiş ve yengeçleri alıp, karlı yolları aşarak deniz kenarına, tarif ettikleri kayalara götürmüş yani evlerine. Ve böylece başlamış yengeçler ve küçük kız arasında yıllar süren dostluk…

Sular altında yani duygu selinde yaşayan yengeçlere dair olmalıydı 20.gün* yazım, 21.günse* dışarıda gördüklerim hakkında olacaktı. İkisini basitçe birleştirmek istedim. Dünyaya suyun gerisinden biraz bulanık bakan, duyguları fazlasıyla gelişmiş yengeç için bir de geçenlerde denediğim çorbayı yayınlamak istiyorum. Evdeki balkabağının yanına sütçümüzüm getirdiği kocaman (üstelik ayıklanmamış) kabak eklenince balkabağı çorbası yapayım dedim. Bizim evin kızları kıremalı lezzetlerden pek hazetmiyorlar. Arada bir belki ama nadir, dolayısıyla çorbalar genelde sebze karışımı olarak soframıza geliyor. En son balkabağı çorbası tariflerim burada ve burada. İkisi de karışım, benziyorlar birbirlerine dolapta ne varsa usulüne uygun olarak. Bu sefer soğanlı ve kuşbaşı etli yaptım. Hoş oldu, anacığıma göre belki biraz limon terbiyesi de olabilirdi ama öylece içtik severek.

*Gün 20. Burcunuzun özellikleriyle bir karakter veya bir dünya yaratın.
Gün 21. Dışarı çıkın ve dışarıda gördükleriniz hakkında yazın


Zencefil ve Kuşbaşı Etli Balkabağı Çorbası

150 gr çok ufak doğranmış kuşbaşı et
1 adet soğan
1-2 çorba kaşığı sıvıyağ
1kg kadar ayıklanıp ufakça doğranmış balkabağı
1 çay kaşığı toz zencefil
Tuz
Pulbiber

Etler yağda iyice çevrilir. Altı çok kısılarak pişmeye bırakılır. Genelde kendi suyunu bırakıyor ve çok güzel pişiyor ama gerekirse yarım bardak sıcak su eklenebilir. Etler tencerenin içinden bir tabağa alınarak küp küp yemeklik doğranmış soğan eklenir. İyice çevrilir. Ufak kesilmiş kapaklar da eklenerek biraz çevrilir. Kapak kapatılır. Kısık ateşte pişmeye bırakılır. Güzelce suyunu bıraktıktan sonra 3-4 su bardağı sıcak su eklenir. Robottan geçirilerek pürüzsüz hale getirilir. Bir kenara ayrılan etler, zencefil ve tuz eklenir. Birkaç taşım kaynatılarak servis edilir.

6 yorum:

  1. sevgili mine,
    günaydın canım. yorumunu yayınlayacağım derken sildim yanlışlıkla:( kusura bakma nolur.
    şimdiden yeni yılın mutluluk getirmesini diliyorum sana ve sevgili ailene. çok okumalı, çok gezmeli, bol bol yeni tarifli güzel bir yıl olsun;)

    YanıtlaSil
  2. Ellerine sağlık benim de elimde şu an kabak var bu şekilde çorbası harika bir fikir olacak sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Ellerine sağlık. Kabak çorbası bizde sevilmedi, sevilmiyor.

    Daha sobayı yakmamış anne

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. artık ordan burdan karıştırıp yapıyorum çorbayı , evde fazla olunca hep tatlısı olmuyor ...
      soba için kolay gelsin bu arada ...

      Sil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...