8 Mart 2016 Salı

"Incredible India" Hindistan'dan...


DivriğiUlucamii’nin* Kuzey Taç Kapı nam-ı diğer Cennet Kapısı bezemelerindeki Hindistan esintilerini ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Öyle ya neredeyse 1000 yıl öncesinden bahsediliyordu. Her ne kadar dünya, global köy olma yolunda hızla ilerlese de Hindistan çok çok uzak ve ilgimi çekmeyen bir ülkeydi benim için. Oysa baharat ve ipek yollarının gücünü hafife alıyordum. Ve tabii rüzgar gibi ilerleyen ve önüne kattığını sürükleyen Moğolları… Hal böyle olunca Moğollardan kaçan ustalarının Anadolu’da Divriği gibi güvenli bir limana sığınmaları gayet normaldi. Rastlantıların bir mucize gibi birleşmesiyle Kuzey Taç Kapı’daki nefis lotusların, hayat ağaçlarının ortaya çıkması kaçınılmazdı belki de.



Anadolu’yu adım adım gezmek ve öğrenmek her zaman önceliğim olmuşsa da işin içine dinler tarihi okumaları girince dünyayı biraz daha öğrenmek istedim. Hindistan’ın dinler tarihindeki yeri önemliydi. Hem yıllardır, oraya tekrar tekrar giden insanlarla konuşmamış mıydım? “O karmaşa çekiyor insanı, büyüleneceksiniz, aşık olacaksınız” gibi şeyler söylenmiyor muydu? Görmeden inanası gelmiyor insanın. Nasıl İran görülmeden Anadolu anlaşılmaz deniliyorsa, Hindistan’daki kaosun mucizesi de görülüp, kalp atışlarınız hızlanmadan anlaşılmıyormuş. Gördüm. Tekrar tekrar gidebilmeyi çok isteyecek kadar!


Havaalanında yolcu taşıyan ufak araçlara bindiğimde ne modern yer diye içimden geçirirken, ülkeye giriş yolcu sırasını inanılmazdı ve sadece birkaç gişe açıktı. Ve insanlar ses çıkarmadan bekliyorlardı. “Beklemek” Hintliler için gayet normaldi. Henüz bilmiyordum. “First, business class passengers” kısmında şansımı deneyip geçtim. Üstelik hem girişte, hem çıkışta. Biz de böyle şeyler olmaz, bilirsiniz. 


İlk durağımız Mumbay’dı. Şehre göz kamaştırıcı bir gün doğumu eşliğinde girdik. Tüm büyük şehirlerin öyküsünde olduğu gibi yüksek binalara gecekondular eşlik ediyordu. Ve güneş azıcık yükselmeye sararmaya başladığındaysa nefes kesen Gateway India’ya gelmiştik bile.


Işık hızıyla otobüsten insem de bulutlar pek misafirperver değildi o gün. Güneş doğuşunu kesmekte ısrarcıydılar. Olduğu kadar dedim, arkamda inanılmaz bir karga sürüsü, karşımdaysa alışkın olduğum martı karmaşası eşliğinde. Martı çığlıkları ve inanılmaz karga sürüsüyle kendimi biran Hitchkok’un Kuşlar’ında hissettim desem. Kuşlar, deniz derken caddedeki rengarenk insan kalabalığı büyüleyiciydi. Sabahın o saatindeki görsel şöleni tekrar yaşamayı çok isterim.


Öte yandan bir şeyler öylesine tanıdıktı ki. Trende de akıp giden bitki örtüsüne bakarken aynı şeyi sıklıkla hissettim. Sanki Anadolu’da kara trende gidiyor ya da bir balıkçı kasabasında sabahın çok erkeninde çığlık çığlığa teknelerin peşinde koşan martılara bakıyordum. Kayıklar, tekneler aynı, bayıldığım kargalar, martılar aynı. Deniz desen… İnsan her seferinde sormadan edemiyor onca acının, yokluğun, savaşın nedenini… Sessizce içinde bir yerlerde de olsa umut, bir çıkış var diye fısıldamadan edemiyor işte…


 * Divriği'ye, kültür turları öncüsü, duayeni Faruk Pekin ve Necdet Sakoğlu Hocamla gitmek benim için tamamen tesadüflerin getirdiği bir şanstı. Hindistan'aysa ilk gidişimin Faruk Pekin'le olmasını çok istedim. Nihayet sonunda oldu. Sonuç mu, muhteşemdi... Tekrar teşekkürler... 

8 yorum:

  1. Ohh bir parmak bal. Güzel girizgah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim güzel görüşün, okuyuşun için

      Sil
  2. Çok istediğim ama çekindiğim cesaret edemediğim bir ülke . Şimdi bende kendi içimdeki korkuyu yenip gitsem mi diye düşünüyorum Mineciğim. Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. korkacak hiç bir şey yok bayılacaksın derim

      Sil
  3. O kadar masalsı anlatmışsınız ki devamı gelsin istedim. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Umarım uzun uzun yazarsınız. Çok merak ettiğim ülkelerden biri. Vejetaryen yemeklerine de bayılıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bakalım neler yazabileceğim aklımı okuduklarımı toparlamaya çalışıyorum. umarım istediğiniz gibi olabilir sevgiler

      Sil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...