2 Nisan 2016 Cumartesi

Giden Bir Kedinin Ardından - Ferit Edgü


Boğazıma bir şeyler takılıyor. Tekrar okuma ihtiyacı hissediyorum kimi dizeleri. Yüzünü ölüme geçmişe dönmüş yaşı kaç diye düşünürken, ’36 doğumlu olduğunu öğreniyorum. Canım okuma arkadaşım Necla’yla okuduğumuz bir kitap Giden Bir Kedinin Ardından. İlk bölüm Barok Öyküler, nedenini anlamadığım bir buruklukla içine almaya çalışan…

Diğer bölümler, geçmişe doğru uzanıyor, bembeyaz ışıktaki bir diyardan haberlerle… Kısacık kitapta onun özlemle andıklarına dair düşüncelere dalarken kimi zaman kendi içime dönüyorum. Ferit Edgü’nün yayıncılıktan, ressamlığa mesleklerine gıpta ediyorum. Hakkari’de Bir Mevsim’i bugüne kadar neden okumadığımı soruyorum sonra kendime… Havada kaldığım kısacık zaman diliminde bitiveriyor kitap. İçimden “Bilmiyorum içinde film var mıydı? Varsa, hiç değilse yeni fotoğraflar çekebilirdim. Ya da eski fotoğrafların yenilerini. Ama sanmıyorum.”Sh35. Mümkün olabilseydi diyorum içim sızlayarak…

“Onlar yalnız, kitapları, kitaplıkları değil, insanları da yaktılar. En değerli kitapları. En değerli resimleri. Onlar erişemeyecekleri ne varsa onları yakıp yıktılar. Onların kitaplıkları yoktu. Onların müzeleri yoktu. Onların lanet olası cehennemleri vardı. Ama Hitler’den dört yüzyıl önce, yalnız kitapları değil, onları yazanları da, basanları da yakan engizisyonu unutmayalım. Paris’te yakılan Etienne Dolet bunlardan biriydi. Suçu da, o yazarlar yazarı Rabelais’nin kitaplarını basmış olmaktı. Hep şuna inandım, Dolet gibiler olmasaydı Rabelais’ler olmazdı. Rabelais gibiler olmasaydı insanlık olmazdı.” Sh81

“Bir gün gelir, yaşamı karşınıza alır, onunla söyleşmeye başlarsınız. Bunun yaşı yoktur. Rimbaud gibi yirmi yaşında da olabilir bu, Dostoyevski gibi altmışında da.

Korkmadan, yaşamla yüzleşmek gerektir. Şimdilerde yaptığım bu.
Yaşamım boyunca sayısız hobim oldu; ama ne yazık ki hiç fobim olmadı.
Gördüğünüz gibi, övünerek değil, yerinerek söylüyorum. Çünkü korkularım, fobilerim olsaydı, belki ben de büyük bir yazar olurdum.
Heyhat!” Sh86

Arka Kapaktan

“Bu kitapta anılar var.
Öyküler var. Denemeler var.
Eski günler, yeni geceler var.
İnsanlar var. Hayvanlar var.
Hayvana dönüşmüş insanlar var.
Doğu var. Batı var.

Kısacası ölüm ve yaşam var.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...