3 Haziran 2014 Salı

Van Gölü Havzası – 5 Bitlis, Nemrut Kırater Gölleri, Tatvan, Ahlat, Adilcevaz, Muradiye

Van Gölü Havzası gezimizi Van’dan başlatıp, göl çevresinde tam bir tur atarak gene Van’da bitirdik. Bu sırada gölün iki yanını da gördüğümüz için karşılaştırma fırsatımız da oldu. Van tarafında şehirleşme gölden biraz daha uzakta. Belki su seviyesinin sürekli değişmesiyle alakalıdır.  Ama özellikle Ahlat civarındaki sahile bayıldım. Turistlerin keşfetmediği bir yer, bahçeli evleri, kümbetler, mezarlık, çok hoşuma gitti. Ve tabii tarihin izlerinde yürümenin de keyfi bambaşka.



Bitlis yeşil bir vadide,  kalabildiği kadar taş binalar var. Büryancıda öğle yemeğimizi yedik. Perde pilavı ve büryanı komşu Siirt’le duymuş olsam da, Van’daki nefis perde pilavı ve Bitlis’teki büryan çok güzeldi. 

Bitlis’in tarihçesi değişik zamanlara dayandırılıyor, 5000 yıl, 7000 yıl öncesi gibi. Yukarıda da söylediğim gibi bu gezide tarihin izlerinde yürümek hoşuma gidiyor. Ama şehrin merkezinde pek kadın göremiyoruz. Belki öğle vakti olduğu için her yanda erkekler var. Merkez Külliyesi’ni geziyoruz. Girişteki mukarnas, içerideki detaylar sade ve hoş. Yolda bir kervansarayda fotoğraf için duraklayıp kırater göllerine doğru yola devam ediyoruz.


Hava yağmurlu buraya kadar gelmişken gölleri görmeden gitmek olmaz. Görürüz görmesine de rahatça fotoğraf çekebilmek de önemli en azından benim için. Minibüsümüzde internetten hava durumu kontrolü yapılıyor. Birazdan açacakmış,  hoşumuza gidiyor.

Yol boyunca koyun sürüleri görüyoruz. Hergün aşağı inip çıkmaları biraz zor gözüküyor. Hepsi bir süre burada kalıyormuş. Başlarında çobanları, sığınak olan araçlar da var etrafta.


 Yolda durduğumuzda bazı yaramazlar aracın altına hücum etti. Şöförümüz ve çoban zorla çıkarttılar. Çok şekerdi hepsi.


Birazdan nefis bir manzaraya ulaşıyoruz. İki gölü, sonbahar renklerine sahip ağaçları izlerken arkadaki mağara benzeri girişten duman çıktığını fark ediyoruz. Sıcak… Aşağıdaki küçük göl de sıcak olanı. İlerideki ise soğuk göl… Birkaç göl daha var sanırım, sayılarını tam olarak bilmiyorum.


Geçenlerde 3 uğurböceğini yan yana görüp şaşırınca, krater göllerinde binlercesini birlikte görürsün demişlerdi. Nerede olduklarını sordum. Hava yağmurlu olduğu için fazla olmasalar da gördüklerim yetti.

İki gölün yan tarafında çay içilebilecek bir yer olması güzel, derme çatma olması daha da güzel. Ama yolda ilerlerken çöp yığınları görmek insanı üzüyor. Buraya turistik tesis yapılıyormuş. Çöp yığınlarından sonra sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim açıkcası. Ama yöreyi geliştirecektir ve umarım o nefis doğa korunabilir.



Bazı mezarların başlarında açıklamalar var. Bu aile Meleke Hatun’un mezarı başında dua ediyordu. 


Mezar taşlarında kapılar, ejderha başları, yıldız gibi süslemelerle birlikte “Ayet’el Kürsi, İhlas Suresi gibi ayetler de yer alıyormuş. 

Bugüne kadar gelebilen Ahlat taşlarından yapılmış mezartaşlarıyla bu kocaman mezarlık Dünya Kültürel ve Doğal Miras Endikatif (Geçici) listesine Doğu Anadolu Bölgesinin Van Gölü kıyısında yer alan Selçuklu kenti Ahlat tarihi yerleşimi ve mezar taşları, Selçuklu dönemi taş işçiliği, inanışlar ve yaşam biçiminin örneği olarak alınmış. Umarım korunabilir.
 Ahlat çevresinde irili ufaklı kümbetler görüyoruz. Öyleki bahçeler arasında yürürken neredeyse adım başı bir kümbet var. Ahlat’ın Ortaçağın önemli bilim ve sanat merkezlerinden olduğunu ve İslam dünyasının Kubbet-ül İslam adıyla anılan üç büyük kentinden (Belh, Buhara, Ahlat) biri olduğunu öğreniyorum. Tarihi dokusuyla, kıyısıyla çok hoş bir yer.

Mezarlığın yanındaki müzedeki eserler görülmeye değer. O döneme dair cımbız görmek gülümsetenlerdendi.

Kısa bir süre sonra taşınacağı söyleniyor müzenin, daha büyük bir yere. Yeni binası bitmiş hadi hayırlısı. 

Adilcevazda sahildeki çay bahçesinde çay molasından sonra verelini Muradiye şelalesi. Pazar günü olması dolayısıyla epey kalabalık. Hoş bir yemekten sonra Van’a doğru yola çıkıyoruz

5 yorum:

  1. Çok teşekkürler Sevgili Mine. Çok iyi bir rehbersin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu yorum senden gelince daha bir güzelleşiyor teşekkür ederim

      Sil
  2. Merhaba.;

    Sizleri .com sitesine geçirmek ve özel tasarım sağlamak için özel teklifimizi dinlemek istiyorsanız cagkan.sezgin@trustlayer.com.tr adresine mail atabilirsiniz.

    Alacağınız hizmet faturalı ve en uygun fiyatlar ile olacaktır.

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  3. Beni eski günlere götürdünüz. Hem askerliğimi Tatvan'da yaparken gezmiştim, sonra da bir turist gurubunu gezdirmiştim. Bu arada dünyanın en ünlü bastonlarının Ahlat'ta yapıldığı söylenirdi. Teşekkürler bu güzel paylaşım için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet Selçuklu mezarlığının yanındaydı sanırım bir bastoncu vardı...

      Sil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...