Çok çocukken İran adı komşu
ülkeyi bir de başka bir komşu ülke olan Irak’la savaşı ifade ediyordu sadece.
Hani belki kulağa çalınan birkaç kelimeyle… Yıllar sonra yaşıtım başka bir çok
çocuğun bu ülkede yaşadıkları karşıma çıkıyor. Petrolle gelen zenginliğin ve
savaşın çok ağır, yıpratıcı, yok eden etkilerini, kaybolan hayatların eşliğinde
sade ve bir o kadar çarpıcı bir dille anlatarak…
İran’la ilgili ilk okumam, bu
ülkede geçirdiği yılları anlatan Şafak Pavey’e ait. Marjane Satrapi ise
olayları temellendirmemi sağladı desem doğru ifade etmiş olurum sanırım.
Yüzlerce, binlerce genç insan mayın tarlalarını keşfetmek, savaşmak için
cepheye ölüme yollanırken, hapishanelerde kaybolurken, ailelerin umutsuzca
ayakta kalmaya çalışması ya da her şeylerini sıfırlayarak, birlikte olabilmek,
yaşayabilmek adına hiç bilmedikleri diyarlara göç etmeleri…
Büyük büyükbabası devrik
imparator olan Marjane’in aile büyüklerinin hikayelerine paralel olarak dönem,
dönem akımları eşlik ediyor, onca acıyla birlikte. Örneğin prens olan dedesinin
her şeyine el konulduktan sonra bilgisi nedeniyle daha sonra başbakanlığa
getiriliyor, komünist olduğu için
sıklıkla hapse atılıyor, su dolu hücrelerde tutuluyor. Çok sevdiği amcasının
durumu da farklı olmuyor malesef. Ana babası kızlarını kurtarmak için Avrupa’ya
gönderiyor, dibe vurup, şans eseri yaşayarak geri dönüyor. Bir yandan genç bir
insanın hayata tutunmaya çalışması diğer yanda yangın yeri ülkede olanlar!
“İran, bu eski ve büyük uygarlık
çoğunlukla fundamentalizm, fanatizm ve terörizm ile birlikte tartışıldı.
Hayatının yarısından fazlasını İran’da geçirmiş bir İranlı olarak biliyorum ki
bu imaj gerçeklikten çok uzaktır. İşte bu nedenle Persepolis’i yazmak benim için
bu denli önemliydi. Bütün bir ulusun birkaç köktendincinin günahlarıyla
yargılanmaması gerektiğine inanıyorum. Aynı zamanda özgürlüğü savunurken
hayatlarını cezaevinde yitiren, Irak’a karşı savaşta ölen, farklı baskıcı
rejimler altında acı çeken ya da ailelerini terk etmek ve memleketlerinden
kaçmak zorunda kalmış İranlıların da unutulmasını istemiyorum.” Marjane Satrapi
– Arka Kapak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder