Ne Olacak Bu Kitaplığın Hali? - Kitap Yorumları

Ablam iş arkadaşıyla Prag Mezarlığı hakkında yazdıklarımı okumuş. Akşamına hiçbir şey anlamadık diye haşladı bir güzel. Bu yorumu ilk defa almıyorum ondan. Doğal olarak nasıl olmalı diye bir soru beliriyor kafamda. Konuyu özetleyip, özellikleriyle ilgili bilgi mi vermeliyim yoksa benim yaptığım gibi ne hissettiğimle mi ilgilenmeliyim daha çok? Yani ille de kitabı sevdirmeye mi çalışmalı tabii eğer sevdiysem ve aynı zamanda özetlemeli mi ?

Örneğin Umberto Eco’nun Prag Mezarlığı … Umberto Eco kimine göre çok sıkıcı olabiliyor. Her ne kadar olay örgüsünü, entelektüel bilgisiyle harmanlamasına bayılsam da bazen anlattıklarını kaçırdığımı, yapılan göndermelerle ilgili ek bir kitap olmasını istediğim oluyor. ( Kıraliçe Loana'nın Gizemli Alevi kitabı için ufak bir kitapçıkla ilgili talebimi yayınevine iletmişliğim de var : ) )

Uzun lafın kısası böyle bir yazarla ilgilenecek ve yazımı okuyacak kişilerin daha önceden Eco’yu okumuş ve hakkında bilgi sahibi olduğunu varsayıyorum. Mesela yakın zamanda ders notlarının yayınlandığını bilmek gibi …

Öte yandan örneğin Kartal Koltuğu etkilendiğim, kurgusuna bayıldığım bir romandı. Bunu yansıtabilmiş miyim onu da bilemedim. En iyisi fotoğraflara kitabın arka kapağını da koyayım diye düşündüm. Böylece üzerine tıklanınca kitabın arka kapağındaki yazı okunabiliyor, konu hakkında fikir sahibi olunuyor. Belki zamanla geliştirebilir, ablamın istediği gibi yapabilirim, kimbilir ?

Kitap yorumlarına bayıldığım sevgili Meral çikolataçikolata bir kitapçokseveringünlüğünü kapatmış, üzüldüm. Umarım yeniden yazmaya başlar.

Fotoğraftaki düzeltilemeyen, düzeltilmesinden saniyeler sonra dağılan kitaplığıız, evdeki sorunlarımızdan biri yani : )