"Bu gelenler öyle düşman orduları falan
değilmiş. Avrupa adlı bir Kraliçe'nin bizi çetelerin elinden kurtarmak için
gönderdiği yeşil sarıklı evliyalarmış.
Bu Kraliçe, bizi kurtardıktan sonra İslam
olacakmış. Yüreğine öyle doğmuş. Kemal Paşa'nın ne yazık ki, bundan haberi
yokmuş. Çünkü etrafını, birtakım uygunsuz adamlar sarmış; bunlara
"mahpus" derlermiş. Her biri ipten kazıktan kaçmış, kötü kişi imiş.
Bütün memleketi bunlar haraca kesmişler. Vergiyi, aşarı alır, kendilerinden
yerlermiş.
İşte, şimdi bütün bu musibetlerden kurtulacağımız
gün gelmiş. Zaten, yeşil sarıklı evliyalar ne tüfek kullanırmış, ne top. Bir
okuyup üfürdüler mi, önleri dümdüz olur yürürlermiş". Sh121
"Düşman, tee İzmir'de idi, sağdan sataştılar,
soldan sataştılar. Herife rahat vermediler. Buralara kadar gelmesine sebep
oldular. Ne diyeyim bilmem ki, Allah sebep olanları..." Sh152
Orta Anadolu'da, Haymana Platosu'nda bir köy... Porsuk Çayı bir yanda, Ankara uzak bir
yanda... Birinci Dünya Savaşı sonrası... Bozkırda, tepelerin arasında tek kollu
bir subay. Dünya Savaşı'ndan sonra, Paşa babasının konağını satıp, emir eriyle Anadolu'ya
gelmiş. Uğruna savaştığı insanlarla bir olmak, yaralarını birlikte sarmak için.
Yalnız kalmaktansa canını ortaya koyduğu Vatan'ında saygı, sevgi görmek, faydalı
olmak isteğinde...
Bozkırın ortasında, kuş uçmaz kervan geçmez bir
köy. Ağasından, imamına, çavuşundan, kadınlarına, şeyhinden sert çocuklarına,
gülmeyen bir dolu insan. Küçücük dünyalarından ötesini bilmeyen, yaşam savaşını
bozkırın ortasında, bozkır gibi düşünerek veren insanlar. Ve onlara katılmak
isteyen bir aydın! Bugün yazılmış duygusu sıklıkla zihnimi ele geçiriyor
okurken, oysa yüz yıllık bir romandan bahsediyoruz. Ana fikri, aydın ve köylü
arasındaki uçurum, cahillik, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyen halk gibi cümlelerle açıklamak kolay. Bu yorumu yazdığım 6 Şubat 2021'de dünya
pandemiyle sarsılıyor. En başında, "yaşlıları etkiliyor covid, bize bir
şey olmaz nasılsa" diyenler mi dersiniz ya da "bana bir şey olmaz"
deyip yaşamına normal devam edenleri mi? Bozkır o güne kadar savaş görmemiş,
uzaktan gelen top seslerini, uçakları oyun gibi algılıyor. Kitap okuyan insan görmemiş, gece yarısı kitap okuyan bir insanı yargılıyor. Dünya pandemi mi
görmüş ne olacağını kestiremeden devam etmek istiyor günlük yaşamına... Hala
kitap okuyor muyuz da eleştiriyoruz. Pandemi rakamları geçmedi mi milyon
dolarlık futbol skorlarının yerine?
İnsan, toplum içinde, toplumla birlikte yaşayan
varlık olduğunu kabul edip ona göre yaşamaya başlar mı dersiniz? Bireysel
çıkarların önüne koyabilir mi toplum çıkarlarını? Olur mu dersiniz? Yüz yıldır
bir şey değişmemiş olması, imkansızı mı anlatıyor sizce? Bir dolu soru, bir
dolu konu, güçlü bir kitabın ardından...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder