15 Ocak 2019 Salı

Saraybosna Suikastı - Georges Perec


Saraybosna Suikastı - Georges Perec

Raflar arasında Saraybosna adına mıknatıslanarak aldığım bir kitap. Diyeceksiniz ki ama yazarı? Evet, hiç "e" kullanmadan yazılan bir kitabın varlığından haberdardım ve evet, yazarın fotoğraflarına rastlamışlığım vardı ama günümüz yazarlarına benzetmiştim, Alain De Botton, Frédéric Beigbeder  gibi mesela...  Tipi öyle değil mi kabul edin ya zeka fışkıran bakışlarına ne demeli?


Oysa romanın hiç "e" kullanılmadan yazılmasının nedenini, doğum yılını öğrendiğimde, böylesi bir trajediye verilen inanılmaz tepkinin etkisinde kaldım. Yazarken, acının sağaltılmasına çalışılmıştı belli ki... Samanlıkta iğne aramak gibi alfabede bir harf olmadan yazılanlar, ya o ırk olmadan dünya yüzeyi nasıl olurdu sahi?

Saraybosna Suikastı'nın konusu gene savaşa dair olsa da farklıydı. I. Dünya Savaşı'nın başlangıç nedeni olan suikastı tabii ki biliyordum ama anlık farkındalıkla suikasttan 80 yıl sonra gene Bosna'da olanlara gitti aklım. Daha önce hiç farketmediğim yani bağlantı kurmadığım iki olay... Aklımdaki git geller, Sırplar, Boşnaklar, Yugoslavya, Avusturya Macaristan, Almanya... Balkanlar, Avrupa, Müslümanlar, milliyetçilik...

İlk sayfalardan itibaren sürekli Yugoslavya'dan bahsedilmesi yaşı benim gibi olanlar için ne garip bir duygu değil mi? Çok çocukken SSCB, Yugoslavya, Brejnev, Tito hep olacak gibi gelirdi. Çocuk zamanının sonsuzluğu, ne garip... Ufacık bir kitap ve hissettirdikleri henüz konusuna girmedim bile. Kurgunun zeka kokan çok katmanlı yapısıyla toplumsal ve bireysel öğeler... Georges Perec muhteşem! Üstelik henüz ilk romanı! Aşık oldum sanırım...

Arka Kapak

Fransız edebiyatının ele avuca sığmaz yazarı Georges Perec'in, yakın zamanda ortaya çıkan elyazmaları sayesinde "ilk romanı" niteliğine kavuşan Saraybosna Suikastı tarihin soğuk gerçekliğiyle iç içe geçen haris bir aşk ve kıskançlık öyküsü.

I. Dünya Savaşı'nın müsebbibi gösterilen Fransız Ferdinand suikastıyla, tutkulu bir aşığın kurduğu sinsi kumpas adım adım birbirini izler. Psikolojik tahliller metnin ana hatlarını çizerken Perec anlatıcı-yazar rolü üstlenir ve ilkgençliğinde çıktığı Yugoslavya seyahati göz önünde bulundurulduğunda, otobiyografik anlatıyla kurmaca arasında salındığı anlaşılır.

Çok katmanlı kurgular barındıran deneysel ve derinlikli yapıtlarıyla kültleşen Perec'in edebi dehasının ilk filizi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...