19 Haziran 2018 Salı

Gören Göz İçin Fikret Mualla - Abidin Dino



Van Gogh'un buruk hikayesini, kardeşi Theo'ya yazdığı mektupları okuduğumdan beri hayat nasıl yaşanmalı sorusu aklımın bir köşesindedir her daim? Kuşaklar boyu adınızın hatırlanması mı yoksa nefes alırken mutlu bir hayat mı? Düşünsenize bir yatak, sandalyeyle kaldığınız odanın resmi için dünya para veriliyor ya da gördüğünüz kırlar için... Oralarda çektiğiniz sıkıntıların ürünleri, birilerinin cebini dolduruyor ama siz hiç birini bilemiyorsunuz çünkü yaşamıyorsunuz... Picasso, bu anlamda en şanslı dehalardan biri. Yaşarken ününün tadını çıkarmak, istediği gibi yaşayabilmek büyük şansı...


İyi resim yapabilmek bir yetenek ve benim en çok gıpta ettiklerimden...  Bu anlamda eserlerini, hikayesini merak ettiğim ressamlardandı Fikret Mualla. Belki farklı dallarla, tarzlarla ilgilendikleri için ya da o dönem daha bir bütün oldukları için arkadaşlıkları, Dino'nun Fikret Mualla'yı böylesine güzel anlatabilmesine bayıldım. Cumhuriyetin ilk yılları... O döneme dair söylenecek çok şey var. Kendi adıma, en çok da sırça köşklerinden ahkam kesen ama kendi çoluğu çocuğu söz konusu olunca benzer şekillerde davranan insanları dinlemiyorum uzun zamandır. Tabii ki her dönem, sanatçıların istedikleri gibi çalışmalarından yana gönül...

Fikret Mualla, çok genç yaşta annesini trajik bir şekilde kaybedip, babasının hemen evlenmesini kaldıramadığı için yurtdışına gönderilen bir genç. Genç yaşta bu kadar ağır travmaların etkisi hayatı boyunca sürer, kadınlarla ilişkisini, hayata bakışını etkiler, mualif yanını tetikler hele de sanatçı bir ruhunuz varsa... Düşünsenize iflah olabilir misiniz? Her şeye rağmen resme sığınmak biraz olsun dengeledi belki de onu. İyi ki çizgiler olmuş hayatında, kendini iyileştirmesi için... Yurtdışı sürgünlüğünü seçtikten sonra bir daha dönememesi, hasret, sürekli uyumsuz olmak, ekmek parası derdi...

Abidin Dino, hemen hiç tanımadığım Fikret Mualla'yı, onunla olan dostluğuyla birlikte okuması çok keyifli anlatmış. Yalnızca hayat hikayesi değil, minyatürlerden modern resme kadar bir çok bilgiyle okunmayı hakeden bir kitap Gören Göz  İçin Fikret Mualla...

"Bence bir mutluluk özlemi, mutluluğa erişme özlemiydi Fikret'in anlatımı...İki dünya savaşı, kişisel felaketler, onu dünyaya ve dünyanın güzelliğine övgüler düzmekten caydıramamıştı bir türlü... (İkinci DÜnya Savaşı'nda Picasso ve Matisse de aynı şeyi yaptılar.) Hastane çizgileri ve zaman zaman beliren korkulu suratlar bir yana -ki bunlara seyrek raslanırdı- Fikret resimlerinde sıkıntılarını anlatmaktan kaçınıyordu genellikle. Hiç değilse görünüşte, mutlu resimlerdi Mualla'nın yaptıkları. Konu bakımından ya da resmi yaparken duyulmuş, resme yansımış bir mutluluk türüydü bu. Dünya ile bir sevişme eylemi gibi bir şey.

Bu bakımdan Fikret'in resimleri OSmanlı minyatürlerinin devamı sayılabilirler. Gerçekten de Osmanlı minyatürlerinde en ürkütücü konu bile, (harp, darp, ölüm) göz için somut bir sevinç, bir mutluluktur..." Sh 150

Arka Kapak

"Bir ressamın bir başka ressam üzerine yazdığı, bu elinizde tuttuğunuz kitap, Türkçede benzeri olmayan bir kitaptır. (...) Bu, dünya görüşleri birbirinden farklı, sanatları birbirinden ayrı yollarda ilerlemiş iki sanatçının dostluğunun kitabıdır... Tek sözcükle bir vefa kitabıdır..." Ferit Edgü

Ressam Abidin Dino, ressam Fikret Mualla'yı anlatıyor. Kendisi bir öykücü gibi, Mualla'yı bir öykü kahramanı gibi anlatıyor. Gören Göz İçin Fikret Mualla'da Abidin Dino, 1930'larda Bakırköy Akıl Hastanesi'ne yaptıkları bir ziyaretin anısıyla başlayarak Ayasofya'dan Galata'ya, Bakırköy'den Saint-Anne'a, İstanbul'dan Paris'e bütün duraklarıyla, ölümde sonlanan yolculuğunda Fikret Mualla'nın hayatındaki kırılma noktalarını, dönemiyle, dönemim şartları ve insanlarıyla birlikte dile getiriyor...
Abidin Dino, Fikret Mualla ile olan derin dostluğunu bir dil şölenine dönüştürürken, resim sanatı üzerine de önemli yorumlarda bulunuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...