Yeşilçam’da bir dönem çekilen
yetim çocuk filmlerini hepimiz hatırlarız. Zengin bir ailenin çocuğunun bir
süre çile çektikten sonra ailesine kavuşmasını anlatan… Sıklıkla tekrarlanan bu
konunun arka perdesini hiç düşünmemiştim. Hatta aynı konunun binlerce yıldır
çeşitli bölgelerde, üstelik çok iyi bildiğimiz konularda tekrarlandığını da…
Bu destanlar genelde görülen bir
rüya sonunda istenmeyen ve bir kutuda suya bırakılan ya da bir şekilde ilahi
olarak doğduğu söylenen bir çocukla başlıyor. Otto Rank, Hindistan’dan
Avustralya’ya Afrika’ya ve OrtaDoğu’ya yayılan böylesine benzer destanların
kaynağını araştırırken üç sebepten bahsetmiş. İnsan doğasından kaynaklanan
temel davranışlar, bir bölgede mesela Hindistan’da doğduktan sonra göçlerle
yayılan yani orijinal bir topluluktan hikayeler, diğeri de modern göçler ve ticaret
sırasında ödünç alma teorisi olarak ortaya çıkıyor. Bu noktada Babillerden ya
da Sümerlerden çıkan destanlar akla gelebiliyor.
Destanlarla ilgili kısımdan sonra
insan ruhunun derinliklerine inip anlatmaya devam ediyor Otto Rank.
Bazılarımızın çocukluk dönemlerinden yetişkinliğe geçemediklerini, normal
hayatlarını sürdürseler bile ruhsal gelişimlerinde hala çocuk olarak
kaldıklarını yani psiko-nevrotik durumdan bahsediyor. Hal böyleyken çocuklukta
yüceltilen ebeveynlerin büyüdükçe yeterince iyi olmadıkları düşüncesine cinsel
motifler de eklenince örneğin Oedipus gibi örnekler ortaya çıkabiliyor. Sular
içinde sağ olarak kurtulmanın yeniden doğumu ya da bir mağarada kalmanın rahmi
simgelemesi ruhsal çözümlemeyle anlatıldığında şaşırarak bugüne kadar nasıl
düşünemediğimi sorguluyorum kendi kendime… Perslerin kurucusu Kiros’tan
Gılgamış’a, Hz Musa’da Hz. İsa’ya uzanan destanlar…
Dinler tarihiyle ilgilenirken
mitlerin inanılmaz yerini es geçemiyorsunuz. Okuduğunuzdaysa bambaşka bir yere
doğru gidebilirsiniz. Neye inanıp, nasıl yorumlayacağınız sizlere kalmış. Bu
arada Otto Rank, Freud’un öğrencilerinden ve bu kitabı 1909 yılında basılmış.
Konuyla azıcık da olsa ilgiliyseniz mutlaka okuyup fikirlerinizi benimle
paylaşmanızı çok isterim…
“Bu çeşitli kahraman mitlerinin ÜSTÜNKÖRÜ
incelenmesi birtakım aynı ortak özellikleri şiddetle ortaya çıkarır; tipik bir
temeli olan bu özelliklerden, bir bakıma standart bir destan oluşturulabilir.
Bu durum yaklaşık olarak, dışarıdan birbirinden farklı görülen vücutlara,
arkasından ışık verilerek bakıldığında küçük farklar dışında sıkça görülen
ideal insan iskeletlerininkine karşılık gelir. Bazı mitlerin özgün özellikleri
ve özellikle asıl örnek üzerinden yapılan bariz yavan değişimleri, tam olarak
sadece mit yorumlamasıyla açıklanabilir.” Sh 74
“Standart destanın kendisi şu
taslağa göre açıklanabilir: Kahraman en seçkin anne babanın çocuğudur,
genellikle kralın oğludur. Kökeninde, dış yasak ve engellere bağlı olarak,
ilişkiye girmeme, uzun sürelik kısırlıklar ya da ebeveynlerin gizli cinsel ilişkileri
gibi zorluklar vardır. Hamilelik öncesinde veya sonrasında, bir rüya ya da
kahin şeklinde bir kehanet ortaya çıkar; bu kehanet, onun doğuşuyla ilgili
uyarıda bulunur ve genelde babayı ( ya da onun temsilcisini) tehlikelerle
tehdit eder. Genelde bir kutunun içinde suya bırakılır. Sonra hayvanlar ya da
alt sınıftan birileri tarafından (çobanlar) kurtarılır ve dişi bir hayvan ya da
mütevazı bir kadın tarafından emzirilir. Büyüdükten sonra seçkin ailesini
oldukça becerikli bir şekilde bulur. Bir yandan babasından intikamını alır,
diğer yandan kendini kanıtlar. Sonunda sınıf ya da onurunu elde eder.”Sh 74
“Mitolojik araştırmanın başlıca
sorunlarından biri, efsanevi masalların ana hatlarındaki kapsamlı
benzerliklerin nedeninin açıklanmasında yatar. Bu efsanevi masallar, bazı
detaylardaki fikir birliği ve bu detayların çoğu efsanevi gruplamada tekrarlayan
bir şekilde görülmesiyle halen kafa karıştırıcı bir şekilde açıklanır.
Otto Rank mitlerin kökenine dair
yaptığı bu çalışmada Yunan, Roma, Yahudi-Hıristiyan, Hint ve German efsanevi
figürleri de dahil olmak üzere birçok çeşitli Avrasya kahraman doğuş hikayesini
inceliyor. Bunu yapmak için de klasik Freudcu psikanaliz metodolojisini ve söz
dağarcığını kullanıyor. Rank, çeşitli kaynaklardan yararlanarak insanlık
tarihinin en çok bilinen mitlerinin modern psikanaliz kuramlarıyla bağlantılarını
ortaya koyuyor.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder