8 Mayıs 2016 Pazar

Kadınlar - Eduardo Galeano


 Havva elmayı yediğinde mi başladı yoksa rahim gizemini kaybettiğinde mi bu tükenmez, güçlü mücadele? İster küçücük bir çocuk ister yıpranmış, eski gücü kalmamış bedende olsun kadının bitip tükenmek bilmeyen enerjisi, sevgisi, her koşulda mücadelesi anlatılmaya okunmaya değmez mi?


Canım okuma arkadaşım Necla ve sevgili Sanem’le çıktık “Kadınlar” için yola. Latin Amerika’nın Kesik Damarları’nın yazarının sade bir dille anlattığı muhteşem hikayeler, benim yol arkadaşlarım oldu. İnternetin, iletişimin böylesine yoğun olmadığı bir dönemde yazılmış bir kitaba Asya’dan Şehrazat’la başlanmış olması çok değişikti. Ve öyle de devam etti kitap. Rastgele açtığım herhangi bir sayfada büyüleyici bir öyküyle karşılacağımı bilmek yüreklendirip daha sıkı sarılmayı sağladı belki de hayata. Birlikte okumanın güzelliğiyle sevgili Necla’dan Alfonsina Storni’ye yazdığı şarkıyla Mercedes Sosa’yı keşfetmekse ayrı bir hazineydi… Evet kesinlikle Mercedes Sosa eşliğinde sayfalarına dönmek isteyeceğim bir kitap Kadınlar…

“Düşünen kadının yumurtalıklarını çıkarıyorlar. Kadın fikir üretmek için değil, süt ve gözyaşı üretmek için doğuyor; hayatı yaşamak için değil, yarı kapalı pencerelerin ardından seyretmek için doğuyor. Alfonsina Storni’ye bin kere anlattılar ama o inanmadı. En çok bilinen dizeleri kadını kafese kapatan erkekleri protesto ediyor.” Sh.39

“O Unutmaz

Afrika selvasının tüm patikalarını kim tanıyor?
Fildişi avcılarının ve diğer düşman yırtıcı hayvanların tehlikesini bertaraf etmeyi kim biliyor?
Kendilerinin ve başkalarının izlerini kim tanıyor?
Dişi ve erkek, hepsinin hafızasını kim muhafaza ediyor?
Biz insanların ne duyabildiğimiz ne de deşifre edebildiğimiz sesleri kim çıkarıyor?
Yirmi kilometreden daha uzak bir mesafeye kadar uyaran, yardım eden, tehdit eden ya da selamlayan bu sesleri kim çıkarıyor?
Hepsini o yapıyor, en yaşlı dişi fil. Sürüsünün en yaşlısı ve en bilgesi. Sürünün en önünde yürüyeni.” Sh18

Arka Kapak;

Farklı coğrafyalardan, ahir zamanlardan, yakın geçmişten, her yaştan, her sınıftan kadınlar… Kimi büyük kimi küçük eylemlerle, kimi konuşarak kimi yalnızca susarak, yaparak ya da yapmayarak tarihin akışını değiştirmiş kadınlar… Engizisyona, senatoya, kiliseye, sömürgecilere, faşizme direnen kadınlar… Eduardo Galeano yine dünyanın bütün köşelerini dolaşarak, kadınlar şahsında bir insanlık tarihine davet ediyor okuru. Yalnızca tekerrürden ibaret olmayan, çomak da sokulabilen bir insanlık tarihine…

Her satırıyla etkileyen, öfkelendiren ve umut veren bir derleme. Galeano ölümünden sonra da “dünyanın vicdanı” olmaya devam ediyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...