Dinler tarihi okumalarım için
kitap araştırdığımda Telos Yayınlarından bir romana rastlamak çok hoştu. Hem
güvendiğim bir yayıneviydi hem de roman olduğu için konuya odaklanmam daha
kolay olacaktı. Ölümcül bir hastalığa yakalanan Theo’nun halasıyla birlikte
çıktığı dinler tarihi izinde dünya seyahati, O’nu bu dinleri anlamak için
çizdiği ağaç gibi hayata bağlarken beni de öğrenmenin, düşünmenin keyfine vardırdı
demeliyim sanırım.
Kıtadan kıtaya geçerken hep
olduğunu düşündüğüm bazı olayların nedenini öğrenmek şaşırtıcıydı. Mesela Güney Amerika’da
sömürgeciler tarafından ilk önce yerli halkın çalıştırılması ancak ağır
koşullara dayanamadıkları için sömürge Afrika’sının berbat koşullarına
dayanıklı insanların getirilmesi fikri yeniydi benim için. Gelen insanların
toprak yiyerek intihar etmelerinden sonra davul çalmalarına izin verilmesi.
Belleklerdeki Tanrıların ve Afrika dillerinin gizlice ortaya çıkışı. Günümüzde
resmileşen ancak o dönemlerde gizlice belirlenen mihraplar, yapılan törenler.
Ve 1870’li yıllarda Afrikalıların Rio
dağlarından inerek efendilerinin kentini davulları ile istila etmeleri ve işte
ilk Karnaval!
Öte yandan çok sert bulduğum Rus
insanın gözyaşları içindeki bambaşka bir hali! İnsanı büyüleyen çay seremonisi
ve zen, Hindistan, İstanbul, Prag, Senegal, Mısır… İstanbul’da havaalanında
develerin ve hamalların tarifi yazarın her şehre gitmediğini düşündürdü
doğrusu. Ya da bazı tanımlar, olaylara bizim Anadolu bakış açımızın dışında, bu
sınırlar ötesinden nasıl bakıldığıyla ilgili yine yeniden fikir verdi.
Ve Kudüs… Üç din tarafından
Kutsal sayılan uğruna yapılan ve bitmek bilmeyen savaşların kenti Kudüs. Hz
Süleyman’ın tapınağı, Hz. İsa’nın ölümden sonra göğe yükselişi, Hz Muhammed’in
(S.A.V.) göğe yükselişinin gerçekleştiği kutsal şehir.
Bu kitap benim için derinlerde
seyredecek bir yolculuğun başlangıcı, tıpkı Theo’nun çizdiği gibi dallanacak,
yeşerecek ve meyvelerini verecek bir hayat ağacıyla birlikte… Günden güne, bilgiyle sulamanın
çok önemli olduğunu farkında olarak yola devam etmek en çok istediklerimden…
Arka Kapak
“Şeytan’ın Orospusu ile yirminci
yüzyıl felsefe tarihini romanlaştıran Catherine Clement, bu kez Theo’nun Kutsal Yolculuğu ile dinler tarihinin romanını
yazıyor. Theo’nun Kutsal Yolculuğu aynı
zamanda, inanç ve bilinçle bir erken ölümü yenme yolculuğu.
Çocukluktan çıkarken, doktorların
tanımlayamadığı ölümcül bir hastalığa yakalanan Theo’yu, delifişek halası
Marthe tinsel bir Odysseia’ya çıkartır: Roma ve İstanbul’dan geçerek Kudüs ve
Beneras’e, Prag ve Bahaia, Moskova ve Jakarta… Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika’ya
uzunan yolculuk. Musevilik, Hıristiyanlık, İslam ve eski Mısır dinleri, Grek ve
Roma tanrıları; Afrika’nın kökleri derinlerde yerel dinleri. Bütün ülkelerde
karşılaştığı din bilginleri onun zihnini ve ruhunu açarlar, yüreğine huzur
getirirler. Theo yolculuk boyunca kutsal gücü hisseder ve O’nun varlığını her
yerde, her şeyde görür.
Dokuz ay boyunca süre yolculuk
boyunca, bir yandan büyürken, ölümcül hastalığından da kurtulur ve özgürlüğüne
kavuşur. Sonunda insanları birbirine yaklaştıran, bir arada tutan kimyayı
keşfeder: İnsan sevgisi, çoğulluk bilinci ve hoşgörü.
Theo’nun Kutsal Yolculuğu sadece
insan ve ülkeler coğrafyasının, dinler tarihinin bir anlatısı değil, aynı
zamanda çok başarılı bir serüven romanı.”
bilgilendirme için çok teşekkür. Notunu aldım benim için ilginç olabilir
YanıtlaSilDeniz
paramparça olmasaydı yollardım
Silteşekkürler bakmaya gidiyorum hemen :)
YanıtlaSilBu tarz romanları seviyorum, okumalı
YanıtlaSiltavsiye ederim yalnız daha çok bilgi anlatımlı diyebilriim
SilMine Hanım yeni rastladım sitenize.. ben de beklerim! :))
YanıtlaSilmemnun oldum sıklıkla görüşmek dileğiyle
SilÇok eğlendiğin ve bilgilendiğin belli. Ben de sevindim, okurken bayağı bilgiliyim ben de dedim. Ama kitabı okurmuyum bilmem, daha çok eşime göre bir kitap sanki.
YanıtlaSilGözlerine sağlık
I pad e yapışmış, eski kitapkurdu anne
gözlerine sağlık :) bayrağı kuzuna devrettin :)
Sil