22 Ağustos 2014 Cuma

KAPADOKYA - Kayalardaki Şiirsellik - Faruk Pekin


Anadolu'yu adım adım gezmeye karar verdiğimden beri yalnızca gezmenin yetmediğini öğrenmek istediğimi de farkettim. Hep söylediğim gibi çevreme bilinçli bakabilmek önemli olmaya başladı. Herşeyi öğrenebilmek, her yeri gezebilmek uzun bir süreç olsa da o adımları keyifli kılmak hoşuma gidiyor. İlk kez Divriği'de karşılaştığım çift başlı kartalların peşine takılmak gibi... Urartuların kartal yuvasını andıran kaleleri derken, Rusya'da da her yerde karşıma çıktıklarında çok şaşırmıştım.İnternetten baktığımda birçok Avrupa ülkesinin armasında çift başlı kartalın olduğunu görüp şaşırmak algının seçiciliğiyle alakalıydı galiba. Hal böyleyken çift başlı kartala dair aşağıdaki satırlara rastlamak da çok hoşuma gitti doğrusu;


“Kartallar da geyikler gibi Türkiye coğrafyasında sıklıkla karşılaşılan simgelerdendir. Kartallar, Alacahöyük kenti kapısında pençesinde tavşan taşıyan çift başlı kartal olarak, Hattuşa'daki tanrıların üzerinde yükseldiği iki başlı Hitit kartalları olarak ya da Hattuşa'ya komşu olan Kapadokya'da, bugünkü Avanos çevresinde bir zamanlar geniş çapta tapılan Zeus'un bedenlenmiş bir biçimi (enkarnasyonu) olarak kendini gösterir. Kartal, Roma döneminde de geyiğin boynuzları arasında yerini alır. İncil yazarlarından Yuhanna'nın simgesi kartaldır. Doğudan Anadolu'ya giren ilk Türklerin kültür dağarcığındaki kartal, çift başlı kartal, geyik motifleri Anadolu'da yeniden harmanlanır, semboller örtüşür.” Sayfa 11

Bir yer hakkında okunan kitabın gezip görmekle desteklenmediği takdirde havada kaldığını çok kereler yaşadım. Yani kesinlikle çok gezen daha çok biliyor. Ama çevreye bilinçli bakmaya karar vermişken usta bir gezginin satırlarında dolaşmadan da olmuyor doğrusu.Binlerce yıl öncesinden bugüne bu büyüleyici yerin tarihi anlatılırken her ayrıntı dikkate alınmış. Neolotik dönem, Hititler, Romalılar, Persler, Selçuklu ve Osmanlı'nın yaşayışları, inanışları, coğrafyanın oluşumu teker teker ve doyurucu bir şekilde anlatılmış. Açıklamalar, küçük sözlük, güzergah önerileri, sorunlar derken merakla okuyorsunuz. İlk başta ağır mı gelir dediğim için genelde yaptığım gibi ortalardan bir yeri açıp okumaya başlamıştım. Böylece gezi rehberi olarak da kullanabileceğimi, Kapadokya'da istediğim bölge ya da konu hakkında rahatlıkla rehberlik alabileceğimi de keşfetmiş oldum sayfalarda gelişigüzel dolaşırken. Galiba sıklıkla da başvuracağım kaynaklardan biri olacak...

Ve arka kapak

“Kapadokya: İnsanlık tarihinin en eski yerleşim alanlarından biri... Peribacaları, kayaoyma yapılar... Hıristiyan kültürünün temelleri; kiliseler, duvar resimleri... Farklılıklarla “birlikte yaşama”... Doğa, tarih, kültür ve coğrafya... Benzersiz bir renk cümbüşü...

Doğu ile Batı'nın eklemlendiği, halkların, dinlerin, dillerin ve kültürlerin birbiri içinde eridiği çok özel bir coğrafya olan, UNESCO'nun “Dünya Mirası Listesi”nde de hem doğal hem kültürel miras olarak kendine yer bulan Kapadokya, adeta bir “masal ülkesi”...

Kapadokya'yı kendi başına ve profesyonel rehber olarak yerli-yabancı gezginlerle defalarca dolaşan Faruk Pekin, sıradan bir “gezi rehberi” sunmuyor okura; Kapadokya'nın tarihi, kültürel, sosyal, dini, coğrafi özelliklerini kapsamlı bir şekilde bir araya getiriyor; “bilerek gezme”ye, bölgenin çok yönlü tanınmasına önemli bir katkıda bulunuyor.


Gezginler için güzergah önerileri ve kültür turizmi çerçevesinde yaratıcı çözümler içeren, doğanın ve tarihin tüm renklerini barındıran Kapadokya kadar zengin bir kitap...”

4 yorum:

  1. slm ne zamandır bloguma girmiyordum.sizleri merak edip bir bakayım dedim.neler yapıyorsunuz.nasılsınız.
    bende merak ediyorum oraları.inşallah bir gün bende o güzellikleri görürüm

    YanıtlaSil
  2. Bu da bana yeni bir kitap.
    Kapadokya ya gitmeyeli de herhalde bir 20 yıl olmuştur.

    Balon ları hiç görmemiş anne

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. eline alıp hem öğrenip hem gezmeni sağlayacak tavsiye ederim :)

      Sil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...