“Tablo bittiğinde
Osman Hamdi başyapıtına baktığını hemen anladı. Sonuçtan
hayli memnundu. Ama resmi görenler tabloda ne anlatıldığını
anlamakta zorlanmışlardı. Birbirlerine kaplumbağa terbiyecisi
diye eski bir mesleğin olup olmadığını soruyorlardı. En okumuş
yazmışlar bile böyle bir meslekten söz edildiğini hiç
duymamışlardı. Nerede çalışırlardı bu adamlar? Sirklerde mi?
Yoksa saray bahçesinde mi? Kimse bilmiyordu. Osman Hamdi de hayatı
boyunca kimsenin bilmediği meslekler yapmıştı. Ressam olmuştu en
başta. Sonra müze müdürü. Bir arkeolog. Ardından da güzel
sanatlar akademisi müdürü. Onun kaplumbağa terbiyecisinden bir
farkı yoktu aslında!”*
“Osman Hamdi, yeni
tablosunda adeta kendi hayat hikayesini özetlemişti.
Batılılaştırmaya çalıştırdığı muhafazakar bir toplumda
eğitici rolü oynamak gerçekten de iğneyle kuyu kazmaya
benziyordu.**
Galiba en çok
yaptıklarını değil, Abdülhamit gibi bir padişah döneminde
yapabildiklerini şaşkınlık ve hayranlık karışımıyla okudum.
Evet belki o dönem Osmanlı'nın da kendini Avrupa'ya modern
gösterme çabasının hakim olduğu bir dönemdi. Yani Osman Hamdi
de padişah için can simidi gibiydi. Gene de defalarca eklenti
yapılan müze binası, kendini zincirleyip öldürme pahasına
tarihi eserlerin dışarıya hediye edilmemesini sağlamak, akademi
müdürlüğü, bugün bile herkesin yapabileceği şeyler değil.
Kitap 18 yaşında bir
gencin Paris macereasıyla başlıyor. Hukuk okumak için gittiği
Paris'te güzel sanatlara yöneliyor ve ressam oluyor. Ve bunu da
hayatı boyunca neredeyse imkansız birçok şeyi kabul ettireceği
gibi kabul ettiriyor. Ege'den Nemrut'a, Sayda'dan Bağdat'a,
Paris'ten Viyana'ya yorulmak bilmeden durmadan öğrenmeye, gelişmeye
adanmış bir hayat Osman Hamdi'nin hayatı. Yalnız Osmanlı
İmparatorluğu değil Cumhuriyet Türkiye'si de çok şey borçlu
böylesine çalışkan bir adama.
“Kaplumbağa
Terbiyecisi, -Osman Hamdi Bey'in Romanı – çok çalışmış ve bu
topraklara aydınlanma düşüncesinin tohumlarını serpmiş bir
adamın hayatını son derece açık ve akıcı bir dille
anlatıyor.”***
*Arka Kapak
** 314-315
*** Arka Kapak
Hakikaten ne adammış. Arkeoloji müzesi, evler, müzeler.
YanıtlaSilKitabı da listeme ekledim. Alma listeme.
Sağol
Az kitap okuyan, çok ı pad okuyan anne
çabuk ve kolay okunan ufacık bir romandı Osman Hamdi ve babası ve dönem hakkında bilgi veren ... teyzem ipadden roman okuyor genelde :) o da güzel :)
Silbende aldım kitabı ama daha sıra gelmedi
YanıtlaSiltablosunu yappoz olarak yaptıktan sonra iyice merak salmıştım hayatına
daha önce tiyatroda izlemiştim hayatının özetini
ama detaylarını da merak ediyor insan
Osman Hamdi neredeyse sadece Kalumbağa Terbiyecisi tablosuyla biliniyor kolalıkla okunan romanın hayatı hakkında bilgi sahibi olmamız açısından önemi büyük diye düşünüyorumvüstelik çok da kolay okunuyor...
Sil