Başlayıp yarıda bıraktığım bir
roman kitaplıktan çağırınca aylar sonra, dayanamayıp tekrar aldım elime. İlk
basım tarihine baktığımda o zamanlar ne kadar ses getirmiş olabileceğini
düşündüm. Kolay değil karmakarışık bir ülkede, yapılan ihtilalden sonraki yıllara
denk gelen bir aşk romanı!
Sistemle ilgili kardeşin kardeşe
düşman olduğu, aşktan çok “bacı” muhabbetinin döndüğü o günlerden sonra, belki
daha sakin ya da bastırılmış olarak nitelendirilen bir dönemde toplumsal olayları
değil kişisel bir olgu olan aşkı anlatan bir roman okumak çok değişik olmalı. Hele
de pisikolojik çözümlemelerin sıklıkla yer aldığı, soran, sorduran, yazarın araya
sürekli girdiği bir roman. Biraz uzun gelse de bazı yerlerinde ve sonu hakkında
akılda onlarca teori üretilmesi merak ettirerek bitirmeyi sağlıyor.
Olayların her iki taraftan hatta
dört bir taraftan anlatılmasını ilk defa Lawrence Durrel’ın dörtlüsünde
okumuştum. Serinin ilk kitabı Justine bittikten sonra ikinci kitabın olayın
diğer kahramanı tarafından bambaşka bir şekilde anlatılması kelimenin tam
anlamıyla şok geçirtmişti bana. Pınar Kür’ün Bitmeyen Aşk’ında da anlatım iki
taraf arasında paslaşmalarla gidip geliyor. Araya yazarın arsızca girmesiyle
daha da güzelleşiyor bana kalırsa.
Tüm şımarıklığıyla büyütülmüş sanatçı bir
adamın bencilliğiyle bir kadını esir alması ömür boyu, birbirlerini
yansıttıkları aynalar ve SON! Aşk üzerine düşünmek hatta sinirlenmek, fikir
üretmek, belki acı çekmek, fena halde küfretmek ve yorulmak. Ömür boyunca
birbirinin yerine başkasını koyamayan iki insan bakalım nereye götürecek bizi?
şuan okuyormusun? başladın mı yeniden? biliyor musun, bu kitap bana doğum günü hediyesi olarak gelmişti. ben de başladım sıkıldım bıraktım. hala da kitaplığımda beni beklemekte.. yazını görünce hemen atladım. oku bitir ve yorumunu yaz belki senin sayende bende yeniden elime alırım:)
YanıtlaSilbu arada bir kitapseverle tanıştığım için çok memnun oldum günlüğüne baktım ama bilgiden ulaşamadım sitenin adresini yollar mısın yani varsa : )
Silinanırmısın bende. dün sitenden dolaştım durdum. özellikle kitaplarla ilgili yazılarına bakındım yorumlar yaptım. akşamda evde kaldığım yerden devam. blogum: yagmurunpariltisi@blogspot.com
Silherzaman beklerim, sevgiyle :)
hep söylüyorum her kitabın bir zamanı var diye, ilk buluşmamız doğru zaman değildi sanırım bırakmıştım birkaç gün önce tekrar aldım elime ve bitiverdi, sonunu özellikle çok merak etmiştim
YanıtlaSilyukarıda da dediğim gibi yayınladığı dönemde epey bir sarsmış olmalı ortalığı ...