Gaz maskelerini görünce bir an
Hitler dönemine mi uyarlanmış acaba diye geçirdim aklımdan ya da doğru oyunda
mıydık ? Maskelerini çıkaran cadıların, henüz okuduğum oyundan tanıdık
replikleriyle merak içinde izlemeye başladım. Zorba’nın zarif baleye aktarımına
bayılmıştım ya bu oyunun da modernizasyonunu merak ediyordum, o kadar sevecek
miydim, hele de bu kadar genç bir kadroyla.
Kenter Tiyatrosu’na en son gittiğimde fena halde
rutubet kokuyordu. Şimdiyse son derece teknolojik dekorların yer aldığı, yeni
boyandığı belli kokusuyla oldukça hoş bir yer gibi geldi, çaycıları
hastalandığı için çay içemesek de… Kendimce önlerde ve ortalarda diye aldığım
yerimiz dekorun genişlemesiyle en öndeydi. Yani oyuncular burnumuzun dibinde oynuyordu.
Ah bir de öksürük kırizim … Neredeyse bir ay önceden organizasyon yap, yerini
ayarla, biletlerini al, soğuk algınlığıyla gittiğin oyunda bir öksürük kırizi
geçir! Ne diyebilirim, çıkamadım çünkü koltuk araları çok dardı, arada da bırakmak
istemedim devamını izlemek için. Neyse ki tekrar etmedi.
Shakespeare’in büyüklüğü insan
doğasını bu kadar iyi tanıyıp anlatmasından geliyor olsa gerek. Yüzyıllar önce yazılmış bir oyunda Hitler’e gidip
gelen aklımla bunu bir kez daha doğruladım kendimce. Oyunculukları
değerlendirecek kadar yetkin olmasam da dekorlardaki teknolojinin nefisliği,
çirkefliğin ve izleyicinin dikkatinin çekilmesi için yapılanlar hoşuma gitti.
Bir de oyuncular tam önümüzde oynamış var mı bizden keyiflisi …
Cadılara gaz maskesi takmak...
YanıtlaSilMuhteşem bir fikir olmuş:))))
Macbeth'in en sevdiğim figürlerini böyle görebilmeyi isterim ben de
daha çok yorumlansın daha çok seyredelim :)
Sil