27 Temmuz 2011 Çarşamba

Kelt Rüyası - Mario Vargas Llosa


Roger Casement'ın hayatı bana ilk önce Gecenin Sonuna Yolculuk'u anımsattı. Sonra okudukça farklılaşan yoğunlaşan hatta yoran bir kitaba bırakıverdim şaşkınlıkla kendimi.

İnsan dokuz yaşında anneciğini kaybetmişse, babası da artık yok gibiyse hayatı bambaşka olabilir mi? Çok küçük yaşta alıp başını Afrika'ya gider miydi annesi yaşasa, babası annesinden sonra kendini kaybetmiş olmasa ? Çok çalışkan ve ilkeli bir adam bir noktadan sonra sömürünün boyutlarını, verilen zararın geri dönüş noktasında olmadığını görürse, bu çarklarla başedemem demek yerine mücadeleyi seçiyorsa... Peki ya durmayıp ölümü göze alıp, onca hastalığa rağmen Amazonlara giderse...

Kariyerinin doruğundayken dostlarını  kaybediyorsa... Umutsuzca bağımsız bir İrlanda için koştururken hatta idam edilecekken, gerçekten de bir hayalin gerçekleşmesi için tohumları attıysa ... 

Mutsuz bir hayat, belki yüzyıl sonra yaşasa sapıklık olarak nitelendirilmeyecek ve idam edilmeyecek eşcinsellik, çiftkişilik ama herşeyin ötesinde vicdanı sağlam, sömürüye karşı durabilmiş bir adam... Hakkı verilmeli bence Roger Casement'ın ... 

6 yorum:

  1. Tam yorumuna cevap yazacakken son yazını gördüm. Kitabı hemen listeme aldım. :)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. SevgiKüçük;aman dikkat biraz kalın ve hep kötülük okumak insanı yorabilir biraz : )

    YanıtlaSil
  3. Sonra okudukça farklılaşan yoğunlaşan hatta yoran bir kitaba bırakıverdim şaşkınlıkla kendimi.

    işte ben kitap okurken bayılıyorum bu sebebe.

    Ellerine sağlık.
    Kitapkurdu Mine nin arkadaşı, anne Çiğdem

    YanıtlaSil
  4. OğlakKızları;: )) teşekkürler ...

    YanıtlaSil
  5. aynı yazarın palomino molero'yu kim öldürdü diye polisiye romanını okumuştum, güzeldi. kelt rüyasını da okumak gerekmiş, nobel aldı diye hatırlıyorum llosa'yı ama emin değilim :S

    YanıtlaSil
  6. Zennube;bildin , bahsettiğin romanı da okumalı ...

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...