Yanlış anlaşıldığımı düşünerek küçük bir düzeltme yapmak istedim. Her hafta internet günlüğümde okuduğum bir kitabı yayınlamaya çalışıyorum. Kitap yorumlarımı okuduklarımın beni nasıl etkilediğiyle ilgili yazdığımı farkettim. Ancak bu yanlış anlaşılmaya da neden olabiliyor galiba.
Çalı Harmanı insanların savaşlar yüzünden yaşadıkları acılara götürdü beni. Büyük Kafkas Göçü sırasında ailesini kaybeden büyük dedem 6 yaşında sahip olduğu parayı da kaptırarak tek başına kalakalmış. 18 yaşında 3 yerden maaş alan “ayaklı kütüphane” olarak çağrılan güvenilir biri olmuş sonra. Bugün çocuklara nasıl davranılması gerektiği ile ilgili pisikologlardı, bir yığın kitaptı derken bunların hiçbirinin olmadığı o günlerde 6 yaşında "tek başına" kalakalan bir çocuk... İnsanın içi nasıl cız etmez! Bugün Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bünyesinde olan ilk hastane binasında yapımını yönetmiş ve ilk hastane müdürü olmuş, güvenilirliği ile dava vekilliği de yaparken. Zor zamanlarda Hasan Hayri Efendi'nin ayakta duruşu, durabilmesi geliyor hep aklıma. Onun oğullarından biri olan dedem Mustafa Raif , Samsun'da tek müslüman doktorken ve savaşlarda donmaktan kurtulmuşken hastanede Rumlar yararına birşeyler yapmayı reddettiği için ölümle tehdit edilmiş ve babaannemin ısrarıyla Anadolu'da farklı şehirlerde tayin istemiş. Üzüntüden erken gelen felç ve çalışamama ve ölüm ve gene üzüntüler, acılar....
Geriye baktığımda ne çok savaş acıdan yokluktan başka bir şey getirmeyen. Söylemek istediğim Akın arkadaşımın kitabının beni bu acılara götürdüğü, yani ailem Balkan Mübadelesinde yer almamıştır.
Minişim,
YanıtlaSilyorumun manası bu değil mi?
yorumlarına duygularını,düşüncelerini katman aslında bizleri etkiliyor ve okuduğun her kitabı okumak istiyorum.
ayrıca anlatışın yani yazışın kayda değer güzellikte.
hala aynı şeyleri düşünüyorum,iyi bir yazar olabilirsin.
ilk kitabında "çocuklara yemek masalları" olmalı...
baharat; : ) beni sevdiğinden öyle söylüyorsun öpüyorum ve çok teşekkür ediyorum
YanıtlaSilBlogundaki kitap yorumlarını hep beğeniyle okudum. Mesela bahse konu yazınla bir mübadil olmadığım halde, mübadillerin acısını içimde hissetmiştim. Karşımdakinin mübadil olup olmadığını düşünmek değil, kendim bir mübadilmişim gibi düşündürtmüştü kısacık haliyle bile yazdıkların.
YanıtlaSilŞimdi kuşkuya düştüm. Okuduğum kitapları blogumda paylaşan ama kitap tanıtımından çok etkilendiklerimi ve etkilenişimi yazan biriyim. Acaba ne tür yanlış anlaşılmalara yol açıyorum. Bu kadar güzel düşüncelerini, duygularını ifade eden sen bile yanlış anlaşıldığını düşünüyorsan.
Bu post başka hoşluklar getirmiş oldu bize. Geçmişteki kahramanlardan da bir nebze olsun haberdar etti bizi.
Sayın Baharat'ı tanımıyorum ama düşüncelerine katılıyorum. Sizi tanıdığım kısa süre içerisinde keşfedilmemiş yazarlardan biri olduğunuzu anladım. Ve blogla yetinmeyip başlamalısınız bir öyküden, bir masaldan veya anılardan.Ya da başladıysanız yazmaya, bir kitaba dönüştürmelisiniz hemen. Gerisi gelecektir.
sarkaç;sadece açıklamak istedim :) baharat benim teyzem o hep söyler öyle boşverin siz onu : )
YanıtlaSilMineciğim senin her yazdığın kitabı alıp okumaya çalışıyorum. Çalı Harmanındaki yorumundan sonra anneannem ve dedemlerde mübadil olarak İzmire geldikleri için kitap ilgimi çekmişti ama hafta sonu kitapçılarda ne yazıkki bulamadım. Sen bence kitap önerilerine devam et çok hoş bence çok öpüyorum seni...
YanıtlaSilMisKokulu Lezzetler; istersen yollayabilirim yazar Samsun'lu olduğu için sadece burada basıldı ama pandora yayınevinden de basılacak yanılmıyorsam
YanıtlaSilevet evet masallarla yemek tarifleri kitabı istiyoruz :)) ve her tarifin üzerinde de kıskandıran fotoğraflarından miss gibii.
YanıtlaSilhalbuki dikkatli okunsa yazılanın seni etkileyen kitabın güzel bir yorumu olduğu anlaşılır diye düşünüyorum ki sen gayet anlaşılırsın kim nasıl anlayamamış şaşırdım :) ne uzun bi cümle bu önümdeki :S
Zennube; çok tatlısın : )
YanıtlaSil