16 Ekim 2018 Salı

HAVA Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları - Buket Uzuner


Bir kitabı okurken hissettiklerinizi, öğrendiklerinizi ve daha bir dolu şeyi yansıtmak istiyorsunuz kelimelere. Yani son sayfadan sonra anlatayım, paylaşayım diyorsunuz ama geçen zamanla belki de o etkiyi veremiyorsunuz. Çoğu zaman okurken not alayım diyorum ki kimi kitapları okurken not alıyordum da. Altlarını bile çizmeye üşenip, kenarlarını kıvırıyorum sayfaların çoğu zaman... Okumak tembel işi galiba ya da benim için öyle. Hava kitabını yazmaya başladığımda kalakaldım bir an. Sonra kendime yol açmak için şehir merkezine yöneldim. Genelde tercih ettiğim gibi tren istasyonundan gelmiştim Cumhuriyet Meydanı'na... Öyle sayın... Giriş yapmış olayım...


Anadolu'da hemen her şehrin Cumhuriyet Meydanı'nı, çoğumuzun mezun olduğu Atatürk İlkokulu'nu duyduğumda ve gördüğümde bildik yerlerle karşılaşmışım gibi hissettirir hep. Kayseri'deki dahil tüm tren istasyonlarının sarı olmasıysa, varmanın ve yola çıkmanın taçlandırılması gibi gelir nedense. Taşra şehirlerinin diğer ortak yönü saat kuleleri, hani malum padişahın, uzun saltanat yılları kutlaması için yaptırdığı... Kayseri'de de Atatürk Meydanı'nda saat kulesi olduğunu okuduğumda gülümsemeden edemedim. İstanbul'dan sonra Çorum sonra Kayseri'deydik işte. Gazeteci Defne Kaman ve ailesiyle birlikte...

Tabiat Dörtlemesinin Hava kitabı için aklımda farklı şehirler olsa da, Kayseri adı son dönemde sıklıkla duyduğum, mecburi tren güzergahı dışında pek de bilmediğim bir şehir olarak neden olmasındı... Buket Uzuner'in okuyucusunu meraklandırma, yola çıkarma, keşfetme, öğretme dürtüsüyle yazdıklarına ortak olacaktım yeniden... En çok sevdiğim roman türü, küçük dozlarda bilgiyle harmanlanandı. Su, Toprak, Hava ve Ateş dörtlemesinde de bunun olması kaçınılmazdı zaten. Kadim geleneklerimizden sürdürdüklerimizi, dünyaya neler yaptığımızı öğrenirken heyecanla, bir kurgunun peşine düşmek...

Bilginin doğruluğunun, yapılan araştırmanın titizliğinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamadan geçmek istemem. Gürsel Korat'ın Kapadokya üçlemesi içindeki bilgilerin yanı sıra yarattığı diller, oluşturduğu karakterlerle hala aklımda ve tekrar okunacakları zamanı heyecanla bekliyorlar...  Hal böyle olduğunda geçmişten günümüze tarihe bakarken, yaşananlara, yaşayanlara dair öğrenirken verilen emeğin, çalışmanın titizliği, bir yazarı, unutulmaz kılanlardan sanırım. Buket Uzuner'in bilim kimliğine eklenen yazar kimliğiyle bu titizliğe sahip çıkışını okumak çok iyi geliyor. Ama keşke Nükleer Santrallere dair yazılanlar doğru olmasa. Bu santrallerin zararını bir kenara bıraktım, yurdum insanının betona tutkusu, geleceği düşünmeden yaptıkları gizli şeyler de değil...

Bu arada, Kayzerden bahsederken Salman Rushdie'nin son kitap kahramanlarına gitti geldi aklım. Betona yatırım yapan, hile hurdaya karışıp kaçmak isteyen ve kendine Roma İmparatorlarının adlarını alan bir aileydi Altın Ev'deki...

Velhasılı kelam sonunda mı neler oluyor kitabın; Sahaf Semahat'in sırrı açığa çıkıyor. Anadolu'da gizli, açık yaşanan bildik içimize oturan haliyle... İnsana, topluma, çevreye, geçmişe dair çok şey var anlatılan kitapta. Ve dördüncü kitaba çok soru bırakan...

Arka Kapak

Gazeteci Defne Kaman hakkında "Neden Nükleer Enerji Değil?" yazısı nedeniyle soruşturma açılmıştır. Duruşmanın yapıldığı Kayseri'de Defne Kaman'a Türkiye'nin önemli çevre hukukçuları, gazeteciler, çevre ve hayvan hakları aktivistleri, STK temsilcileri destek vermektedir.
Kayseri'ye 13.yüzyılda hastaları müzikle tedavi eden bir şifahane ve dünyanın ilk tıp okullarından birini yaptıran Selçuklu kadın sultan Gevher Nesibe'nin şehrin merkezindeki büstü gazeteci Defne Kaman şehre geldiği gün gizemli bir şekilde kaybolur. Duruşma sabahı yaşanan bir sürpriz gelişme sonrası bu kez Defne Kaman ortadan kaybolur. Gazeteci kadının Kapadokya'da bir sıcak hava balonunda görüldüğü haberi üzerine tüm dostları onu aramaya giderler.

Buket Uzuner, iklim değişikliğinin neden olduğu tabiat felaketlerinin sürdürülebilir temiz enerji çözümleriyle engelleneceğini savunan; hayvan, çocuk, kadın ve çevre hakları destekçisi kadın gazeteci Defne Kaman karakteriyle edebiyata bir iz düşüyor. Yazar, okuru binlerce yıllık kadim Kam geleneğimizin insanı tabiattaki tüm diğer canlılarla eşit kabul eden özünü hatırlamaya davet ediyor.

"Hava, Buket Uzuner'den biyotik dengeleri  bozulan gezegenimizde nefesimize nefes katacak çarpıcı bir bilim-kurgu romanı." Serpil Oppermann EASLCE (Avrupa Edebiyat, Kültür ve Çevre Çalışmaları Derneği)

"Buket Uzuner, (Tabiat Dörtlemesi) romanlarında bir eko-şaman gibi, Anadolu kültürü, mitoloji ve tarihten yararlanıp, günlük varoluşumuzla çevremizdeki dünyayı algılayışımız konusunda yüzleşmek için bir keşfe çıkıyor." Pınar Batur, Vassar College, USA Ufuk Özdağ Hacettepe Üniversitesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...