İran’a
gittikten sonra okuduğum Persepolis bir dönem İran’ını çizgilerle anlatan nefis
bir kitaptı. Annesi babası tarafından daha iyi eğitim görmesi için yurt dışına
gönderilen yazarın hem İran’da hem de İran dışında yaşadıkları sersemletirken o
tarihlere dair bir dolu ipucu barındırıyordu. Daha sonra Marjane Satrapi’nin
büyük amcasının ölüme yatışını anlattığı Azrail’i Beklerken’i raflarda görünce
dayanamayıp aldım. Beni çok etkileyen bir ülkeye dair başka bir hikayeydi.
Olay 1958
yılında geçiyordu. 1951 yılında başbakan Musaddık’ın İran petrollerini
özelleştirdikten iki yıl sonra İngilizler tarafından görevden alınması satır
aralarında bahsedilirken, tarihe dair bilgiler verilmesi hoşuma gidiyor
kitaplarda. Hem o dönemde ülkemizde olanlarla karşılaştırabiliyorum hem de
kalıcı oluyor hafızamda. Böyle bir dönemde ünlü tar ustası sevdiği kadınla
evlenemeyince başka biriyle evlenip çoluk çocuğa karışır. Tarınıysa
kavuşamadığı sevgilisi yerine koyar. Ve bir gün herşeyi olan tarı kırılır. Kırık
bir aşk hikayesine eşlik eden nefis çizgi roman uykusuz geceme eşlik etti.
Seveceksiniz…
İç Kapak
Sevilen çizgi roman sanatçısı
Marjane Satrapi, hayatını müziğe ve aşkına adayan, ünlü bir İranlı müzisyenin
yaşamöyküsünü, kendi bakış açısından hüzünlü ve mizahi bir dille bize sunuyor.
Yazarın büyük amcası olan Nasır
Ali Bey, büyük bir bağ hissettiği enstrümanına zarar verildiğini görünce,
dünyanın bütün zevklerinden vazgeçip, kendini yatağa hapseder. Bunu takip eden
bir hafta boyunca yaşadıklarını, ilişkilerini, anılarını, çocuklarının
geleceğini ve daha da ötesini bu kitapta buluyoruz. Hikayesi oturmaya
başladıkça, hayata dair görüşleriyle de tanışıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder