16 Aralık 2013 Pazartesi

Sıcacık Huzur...

Zamanın derin çizgilerle ödüllendirdiği yüzü, sıcacık gözleri, telaşsız konuşması neden olmuştu biraz daha kalmak istemesine. Dinlemek, o huzurlu hali biraz daha yaşamak istedi kadın. Mis gibi ekmek kokusuyla uyanmak, pencereden gördüğü yeşil dünyaya biraz daha doymak iyi gelecekti biliyordu.


O sabah erken kalktı yardım etmek için, izin vermedi. Bir yandan hamur yoğurdu bir yandan anlattı, yıllardır dillenmemiş sözcükleri salıvermenin, gözlerinin içine bakıp ilgiyle dinleyen birine anlatmanın keyfiyle. Evi saran o nefis kokular eşliğinde biri anlattı, öteki dinledi. Kah gözleri doldu, kah isyan etti, kah sevinçten kahkahalar attılar birlikte. Sözcüklerin ve konuşan ellerin derin çizgilerinde kayboldular. Küçücük yaşta gelin gelinen evde ayakta kalabilmiş bu güçlü kadına hayranlıkla baktı hep. İki büklüm olsa da çevresindeki tüm acıyı içinde bir yerlerde yok ederek, huzur yayıyordu etrafına. Yaş aldıkça kabuk bağlayan onca şeyin yaydığı bir bilgelikten mi yayılıyordu bu huzur? Yoksa vaktinden erken gitmişlere kavuşabileceği umudunun giderek artması mıydı, bu kadar sıcak, insanın içine işleyen bakışlarının nedeni? Bilemedi, dinledi, birlikte ağladı, güldü...

12., sevdiğiniz birini anlatıngününde kalmıştım. Nedense içimden öyle yazmak gelmedi.Zaten amaç yazmak, pıratik yapmak değil mi? Birkaç satırla hem etkinliğe dönmüş hem de parmaklarımla, zihnimin pasını almış oldum. Verimli geçecek, güzel haberlerle dolu, sağlıklı bir hafta dileklerimle...

2 yorum:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...