11 Mayıs 2013 Cumartesi

Filozofların Karnı - Michel Onfray



Kısa tatilinde keyif alabileceği, kolay okuyabileceği kitaplar seçmek istiyor insan. Filozofların Karnı arada sırada sayfalarında gezindiğim, herhangi bir sayfasından rahatlıkla başladığım bir kitap. Gülümseten, bazen yüzümü buruşturan ama her daim yakınımda olması hoşuma gidenlerden hani. Okuduğum yazarların, filozofların hayatlarını bilmek hoşuma gidiyor, neler yediklerini bilmekse ayrı bir keyif ve yazılarının yediklerinden etkilenişlerini öğrenmek de öyle. İşte kitabın arka kapağı;


“Mide yoluyla felsefeye nüfuz etmek mümkün mü ?

Michel Onfray, okuru alternatif bir felsefe yolculuğuna çıkarıyor bu kitabında. Gelmiş geçmiş en ünlü felsefecilerin düşüncelerini, sevdikleri yemekler üzerinden okuyor. Kant, Nietzsche, Marinetti ve Sade hangi yemekleri severlerdi ve bu yemekler onları nasıl etkiledi? Çiğ ahtapot yemeği sevmese Diogenes uygarlığa düşman olur muydu? Rousseau sürekli süt ürünleri yemek zorunda olmasa azla yetinmeye bunca methiye düzer miydi? Kabuslarında devamlı yengeçler gören Sartre, hayat boyu kabuklulardan tiksinmesinin bedelini ödemedi mi?

Onfray kışkırtıcı, eğlenceli sorular soruyor Filozofların Karnı’nda: Acaba zihnimiz kadar midemiz de düşünür mü? Tarihimizi, özellikle düşünce tarihimizi hakkını yediğimiz midemizle bir kez daha düşünmek yararlı olmaz mı?

Filozofların Karnı, felsefeyle ilgilenen okurlar için bambaşka bir tat; felsefeden korkanlar içinse lezzetli bir başlangıç. Belki de Marx’ın önermesi doğrulanıyor böylece: İnsan ne yerse odur!”

2 yorum:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...