17 Mayıs 2013 Cuma

Kötü Saatte - G. G. Marquez



Bir tiren istasyonunda iki adam bir kadın arasında geçen oyunu seyrettiğimde çok şaşırmıştım. Üç insan ve bu kadar entirika nasıl olabilir, neden birlikte, mutlu yaşayamıyorlar diye? Birlikte mutlu yaşayabilmek insanın doğasına mı aykırı?





Sahip olma güdüsü, sürekli, kanla değiştirilen iktidarlar, çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen insanlar? Peki nasıl olmalı diyen sorular, gelgitler yer ederken akılda, ilk sayfalarında içine alıveriyor Kötü Saatte insanı. Hani o çok bildik ama çok uzakta olan kasabanın sokaklarına, evlerinin içlerine hatta zihinlere doğru bir yolculuk başlıyor.

Basit ve ne çok şey anlatan bir hikaye… Fareleri öldürmeyi takıntılı hale getirmiş genç bir kızın asıl derdinden kapılara yapıştırılan kağıtlar, belediye başkanının, yargıcın tutumu, her şeyin başa dönüşü ve yavaş yavaş eksilen nüfus… Yoksulluk kol gezerken hep aynı şeyler, hep aynı yerlerde yaşanıyor galiba… Aradaki uzaklıkların bir farkı var mı bilemedim ? 

6 yorum:

  1. Yazarın kitaplarını ben de çok severim..

    YanıtlaSil
  2. O manzaraya karşı, ne büyük zevktir okumak. Çok şanslısın Mine'cim.

    YanıtlaSil
  3. Sorayım bu kitabı bizim eskiciye.
    Sağol.

    Diğer kitapkurdu anne

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benim okuduğum da epey eskiydi, abimin kitaplığından : )

      Sil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...