Geçen sene ot festivalini ilk
duyduğumda bayılmış mutlaka gitmeliyim diye düşünmüştüm. Bu sene kendimce güzel
bir organizasyon yaparak gittim Alaçatı’ya.
Butik otel seçtim, biletimi aldım. Hatta bir gün önce gidip Ege
yemekleri yapan yerler hakkında daha çok fikir sahibi olmak istedim.
İlk gün yani cuma günü sezonun da
açılmamasının etkisiyle olsa gerek Ege yemekleri yapan tek bir yer bulabildim.
Oysa bir sürü isim vardı elimde. En azından bulmuş oldum diyerek mutlu mesut karnımı
doyurdum.
Taş duvarlarla çevrili nefis bir
bahçesi olan otelde sabah kahvaltısı güne mutlu başlatıyor doğrusu. Limon ve
havuç reçellerini tadıp bayıldım. Meydandaki festival alanına gittim. TRT çekim
yapıyordu. Bir sürü kamera… Biraz dolanıp fotoğraf çekip canım arkadaşımı
karşıladım. Günü pazarda dolaşarak,
bolca sohbet edip, gülerek harika geçirdik. İzmir’e gideceği için şevket-i
bostan aldı. Ben de yarına kalsın, yarına kadar bekletmeyeyim dedim. Buraya kadar
her şey harikaydı doğrusu.
Ertesi gün meydanda teyzelerden
demet demet ot aldım, hatta biraz kaçırınca otları koymak için küçük bir bavul
çanta da satın aldım. Dolmalar, börekler biraz pahalı geldiği için almadım
doğrusu, oysa annem istemişti. Şevket-i
bostan da alamadım, limonlayacak zamanları yokmuş. Canım sağ olsun başka zaman
dedim.
Yemek yarışması için hazırlık
yapılan yerin karşı tarafına geçip fotoğraf çekmeye başladım. İçeride bir sürü
insan çekiyor, dışarıda bir sürü insan. Taşın kenarına oturacakken bir görevli
gelip “Güvenlik nedeniyle burada duramazsınız” dedi. Haydaaa! Neden oldu ilk
tepkim tekrarladı. Neticede orası kamuya ait bir kaldırım, karşısı gene kamuya
ait bir cami, bulunduğumuz yere herhangi bir uyarı konulmamış vs. Yapılan da
sadece BAKMAK VE FOTOĞRAF ÇEKMEK ! Bunları söylediğimde güvenlik görevlisi “Siz
kendinizi akıllı mı sanıyorsunuz?”, “ Burası otobüs durağı değil beklenmez!”
gibi laflar etmeye başlayınca ya bu kamera şakası falan mı diye düşünmedim
değil. Yan tarafa gidersek kahvelerde oturmamız ve sipariş vermemiz gerekiyor. Sinek
küçük ama mide bulandırmış bir kere. Durduğumuz yerde yani Eczane’nin önünde
geçen sene çekilmiş foto var katalogda. Yoksa o da çekim yapılarken olanlardan
mı. Yani biraz sunilik mi kokuyor bilemedim. Neticede evvelsi gün bulabildiğim
tek lokantayı dün gördüğümde çekim için bambaşka süslenmişti. Onlar da haklı
reklam yapmak zorundalar.
Umarım organizasyonun geliriyle
mesela şu sokak da temizlenir ya da çevredeki insanların deyimiyle sigaralarını
yere, ellerindekini aşağıdaki gibi oraya buraya atıvermemeyi öğrenir gelen konuklar.
Kılasik müzik konseri beni biraz
hayal kırıklığına uğrattı galiba. Neticede yerel bir festival biraz da türkü
olabilseydi. Uzaktan gördüğümüzde korktuğumuz ve o sokağa nasıl girdiğini anlamadığımız büyüklükte bir tırla getirilen barkovizyon cihazından reklam
yapan gazlı içeçek firması da yakışmış mı ayrı konu!
Cumartesi akşamı alışveriş
için dolaşırken bir mağazada büyük beden var mı diye soracağım tuttu. Kadın “
ıvıdı zıvıdı markası yurt dışına çalışıyor da” dedi. Yani yok demek istiyor aklınca. “Asıl
yurt dışında obezite büyük sorun” dedim ben de “…… ?” E şimdi kadın da haklı
ipek bir fuların defosunu bulmuş almaktan vazgeçmiş birine çemkirmeden olmaz
değil mi ? : )
Bu yurt dışı meselesini birkaç
mağazada daha duydum. Tabii ki ihraç edebilmek harika bir şey öte yandan yurt
dışı derken yurt içi bir ekmek fiyatına her şey dahillerin tatil memleketi
oluveriyor. Neyse Alaçatı’nın o günlerine daha zaman var belli. Her ne kadar
mantar gibi her yerde ala ala çatılar peydahlanmaya çoktan başlamış olsa da.
Isınamadım bu memlete ama otlar
süper,Alaçatı Mutfağı kitabı da öyle ama bana göre bir yer değil hele de
sezonda. İlle de gezmek istiyorsam, lacivert deniz istiyorsam gideyim yazlığıma
keyif çatayım değil mi? Bodrum pazarları da bu kadar güzelken üstelik!
Bir sürü foto var ama yayınlama
isteği yok, kusura bakma günlüğüm belki başka zamana…
hayal kırıklığı yaşamana üzüldüm. en azından nefes almışsındır biraz.
YanıtlaSilevet hele çok sevdiğim Nurayımla buluşmak çok iyi geldi...
Silaaaaa vakitsiz kalkınınca toparlayamışlar zahar Minem.. yalnız kıl payı kaçırmışız birbirimizi, nerdeyse pazar günü oraya geliyorduk..
YanıtlaSilne güzel olurdu ya
SilHer gözde turistik mekan gibi buranın da suyu çıktı desene Mineciğim :(
YanıtlaSilbilemedim ben ilk defa gittim ...
Silsevgili mine,
YanıtlaSilüzüldüm yaşadığın olumsuzluklara:(
alaçatı çok güzeldir oysa... ama, evet biraz pahalıdır.
kötü bir şaka gibi geliyor hala ...
SilAlaçatıyı ilk gördüğümde bende aynı hisleri yaşamıştım. Hemde bir bahar günü sakin zamanda gitmeme rağmen. Oturduğum yere 1 saat olmasına rağmen bir daha gitmedim. Pazarında da özel bir şey yok bana kalırsa sosyetenin kendini gösterdiği bir yer....
YanıtlaSilya dilim varmadı söylemeye ama galiba öyle!
SilKüçük yer festivalleri her yerde maalesef aynı. Esnaf maksimum kar düşüncesiyle hem kaliteyi düşürüyor, hem de fiyatları uçuruyor.Çevre kirliliği, düşünce kirliliği ve gürültü kirliliği birleşince fiyasko oluyor. Alt yapı da yetersiz olduğundan belediye yetesiz kalıyor artan nüfusla beraber.
YanıtlaSilo güzelim taşlara sinen düşüncelerin kirliliği mi en çok üzen nedir bilemedim ...
SilBen daha oralari görmedim ama sanirim cok sey de kacirmadim..:) Sevgilerimle...
YanıtlaSiltaş evleri görmek hoş olabilir ama daha güzel yerler var ülkemde...
Silmerhaba blogunu yeni keşfettim
YanıtlaSilüyenim
ben de beklerim sevgiler=)
teşekkürler sıklıkla görüşmek üzere
Silben gitmeyi çok istemiştim. Ama işlerim dolayısıyla mümkün olmamıştı. Ben olsam heralde o görevli bozuntusunu bi yerlere şikayet ederdim. Ukala şey.Ot festivali ile ilgi mini bir yazıda yazmıştım üstelik http://www.yaniktencere.com/alacati-ot-festivali/
YanıtlaSilNeyse olsun sıkmayın canınızı. Bir sürü taze ot almışsınız sonuçta. Nasıl lezzetlidirler kim bilir.
:)) bir daha gitmem olur biter oralarla uğraşacak zamanım yok : )
YanıtlaSilMine Hanım festivalimizde yaşadığınız tatsızlık nedeniyle biz de üzüldük. Aralık ayından bu yana onlarca kişi tümüyle gönüllü olarak bu festivalin organizasyonu ile uğraştık. Ulusal çapta bir organizasyon gerçekten çok kolay değil. Onların görülmesini tercih ederdik. Anlayış göstereceğinizi umut ediyoruz. Saygılar, Nuray Göktaş
YanıtlaSilaçıklama için teşekkürler ...
SilMine Hanım, yaşadığınız tatsızlık nedeniyle üzgünüz. Festivalimiz için aralık ayından bu yana onlarca kişi, tümüyle gönüllü olarak ciddi bir çaba sarfetti. Ulusal çapta bir festival organizasyonunun kolay olmadığını takdir edersiniz. Bu çabamızın görülmesini tercih ederdik. Bazen bir tek hata pek çok kayba malolabiliyor ama herşeyi kontrol edebilmek de olanak dışı. Saygılar, Nuray Göktaş
YanıtlaSilaçıklama için teşekkürler
Silbizim insanın olduğu her yerde mutlaka bu saydığınız olumsuzlukları göreceksiniz. ister alaçatı, ister istanbul, ister ankara. fark etmez.
YanıtlaSildoğrudur, ama o zaman kalkıp samsunlardan gitmeye değmiyor ...
Sil