Yemek günlüğü tutan birinin kitap seçimlerine hemen takılıveren bir isim, özelliklede yazarın bu kadar etkileyici bir özgeçmişi varsa…
Aşk ateşini anlatabilmek için kıpkırmızı bir elma yerine enfes güzellikte ve kokudaki gizemli domatese duyulan özlem, renk itibarıyla pek de ilgi çekmeyen ama tadıldığında cennette hissettiren çikolata, yamru yumru haliyle nereden geldiği belli olmayan, korku uyandıran, kurtulmaya çalışılan patates ve Hindistan’dan yola çıkan patlıcanın adından tadına hikayesi insanı alıp götürüyor.
Evet Sultan’ın Mutfağı aşkla, tutkuyla kullanılan sebzevat ve baharatların hikayesine katık ediyor dört aşbazı. Bunun dışında II.Selim’in Edirne’de yaptırdığı görkemli Selimiye Camisinden, neden bu şehirde yaptırmak istemiş olabileceğinden, bu camide çalışan hattattan, Babaeski’deki bir imamdan, şehirlerin ecesindeki Venedik Balyosundan, Sokullu’nun zevcesi İsmihan Sultan’dan, ve daha birçok kişiden bahsediyor. Roman boyunca devam eden belli belirsiz bir gizem, alakasız gibi görünen kişiler ve olaylar roman sonunda bağlanıyor ve aslında her şeyin birbiriyle ilgisi olabileceği, ince ince işlenerek neler yapılabileceğini anlatmak istiyor belki de yazar.
Bolca Osmanlıca kelimeler sözlük gerektirse de başa çıkılamayacağı için vazgeçiliyor ve akıp gidiveriyor cümleler. Yunan Mitolojisine yapılan göndermeler ve açıklamalar da keza.
Özlem Kumrular’ın Sultan’ın Mutfağı, 1574 dönemindeki Matba-ı Amire yani saray mutfağı yangını döneminde geçen olayları anlatan oldukça kalın, bazen çok yorucu, ille de keyifli detaylarla süslü, özellikle erkek egemen oluşuyla dönem hakkında da fikir sahibi olunmasını sağlayan hoş bir kurgu bana göre…
Kaygana
(Tarif, 500 yıllık Osmanlı Mutfağı Marianna Yerasimos)
İşte çocukluğumun lezzetlerinden biri daha. Peynirden, hamsiye, reçelden şekere yaratıcılığınıza kalmış hem çok kolay hem de çok besleyici bir güzellik yani tam Sultan’ın Mutfağına göre : =)
Malzemeler
4 kişilik
• 6 yumurta
• 3 kaşık un
• 4 kaşık su veya süt – süt kullandım-
• Tuz
• Tereyağı ve sıvıyağ – ikisini karıştırdım-
Bir kaba un koyulur, sütle açılan una yumurtalar kırılarak iyice karıştırılır. Tuz da eklenir. Yağ tavada kızdırılır bir kepçe dolusu karışımdan alınarak tavaya yayılır. Üstü kabarmaya başlayınca geniş bir tabak tavaya kapatılır ve yağı başka bir tabağa sızdırılır. Sonra kaygana ters çevrilerek tekrar tavaya aktarılır. Böylece parçalanmamış olur. Öteki tarafta kızartılarak, kenara alınır. İstenilen malzemeyle afiyetle yenir.
95 yaşındaki babannemin yıllar önce yemek yapabiliyorken yaptığı ve çok sevdiğim yemeklerden biri... Tarifini alamadığım için üzülmüştüm; artık hatırlayamıyor çünkü. Ispanaklı içle yapardı, bazen de arasına pastırma karıştırırdı.
YanıtlaSilçok teşekkürler tarif için.
sevgiyle..
babaannenin ellerine, yanaklarına öpücüklerimi ve sevgilerimi yolluyorum... kitap konusunda minik bir uyarı, ana konu çok ilgi çekici ve çok iyi işlenmiş olsa da çevresinde çok yayıldığı için bazen çok yorucu olabiliyor kitap ...
YanıtlaSil