4 Şubat 2018 Pazar

Bakmadığınız Bir Yer Kalmıştı – Ahmet Tulgar


Elinizde bir bardak çay ya da bir fincan salep yağmur altında, deniz kenarında, algıların açıldığı o anlar… Satırların arasında dolaşırken kalbinize atılan çizikler… Yalnızca siz, satırlar ve doğa… Çevredeki her şey film şeridinden akar gibi sizden uzakta, bir o kadar içinizde, satırlara eşlik ediyor…

Öyle zamanların birinde, bir deniz kenarında, hafif rüzgarla birlikte başladım ilk hikayeye… Tipik taşra ya da bir dönem ailelerinden mi desem kalbime çizik atan sonuyla… Bakmadığınız Bir Yer Kalmıştı, kimi zaman içine girdiğim kimi zaman anlamaya çalıştığım ama ille de hüzünlü bir çizikle son satırı okuduğum hikayelerle dolu…

Birinci tekil şahısın ağzından yazılmış, kapalı kapıların ardındakileri anlatan, anlatırken burkan, bilmediğimiz ancak tahmin edebileceğimiz dünyaları aralayan hikayeler… Aynı cinse duyulan istek, bu yoldan para kazanma, iç savaşın utançla kararttığı dünyalar, aşkın yaşattığı şiddetli tutku, kıskançlık, farklı dinlerden evlilikler, ne kadar modern gözükse de ataerkil dünyayı ardına alan güven dolu saçmalıklar… Dili basit, samimi, dünyasına alan, almaya çalışan kısa öyküler…

 “tabut merdivenlerden indirilirken kendilerine doğru gelen yeli hissetti oğul. “Ruh yok ama hacim var,” diye düşündü, “babamın hacmi, içinde o zorlu, yorgun hayatının barındığı hacim çıkıp gidiyor işte. Yerine yel doluyor. Rüzgarını hissediyorum bak şimdi ölümün.” Sh 65

Arka Kapak

“İç Savaş bütün diğer savaşların da mantığının en net göründüğü yerdir. Komşunu vur. En yakınını. Belki de bu yüzden işte iç savaştan geçmiş toplumlar dünya üzerinde yapılmış bütün savaşların suçunu da üstlenmiş gibidir. Bu yüzden utanırlar iç savaş mağdurları. İşte tam da bu utanç, caddelerdeki, sokaklardaki ya da şimdi bu kafede yüzlerdeki bu utan. İfadesi, demin kaldırımda seyrettiğin o dinamizmi müstehcen hala getiriyor. Ölümcül bir müstehcenlik sergiliyor Beyrut şimdi.”


İster ülkelerin içinden geçtiği iç savaşlar olsun, ister bireylerin kendi içinde yaşadığı ve yaşattığı içsavaşlar, Bakmadığınız Bir Yer Kalmıştı’daki öykülerin gizli isteği. Müdahale edememişliğin ya da önlemeye yetememişliğin dünyaya iradesiyle bakan insana yüklediği o ağır yükü anlatıyor Ahmet Tulgar öykülerinde. Her zamanki titiz dili, hep eksilterek şeffaflaştıran anlatımıyla. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...