29 Haziran 2018 Cuma

Patasana - Ahmet Ümit



Tom Hanks'ın eşinin büyükninesi, Türkler için, bizi evimizden attılar yorumunu yaptmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Çok şaşırmıştım. Böyle durumlarda o zaman biz neden Kurtuluş Savaşı gibi acılarla dolu bir mücadeleyi vermek zorunda kaldık, dedelerimiz onca çileyi, sefaleti, kaybı neden yaşadılar diye sormadan edemiyorum.

Sahi tarih dediğimiz geçmişe dair zaman parçaları neyi anlatır? Neden bildiklerimiz başka bir ülke insanın bildiklerinden farklıdır? Evet belli tarihi olaylar olmasına karşın yorumlama herkese göre değişebiliyor. İktidar, güç,zenginlik tarihe hakim olup, kendi çıkarlarına göre yansıtabiliyor olayları. Hal böyle olunca da egemen güç zayıfladığında bambaşka bilgiler çıkabiliyor ortaya ya da farkındalığımız değişebiliyor. Bu öylesine derin ve bıçak sırtı bir konu ki istenildiği gibi manipule edilip, kullanıldığında devletler yıkılıp, ortadan kalkabiliyor. İşte bir örnek; tarih boyunca sıklıkla görülen olaylardan biri belki de... Bir saray yazmanının çok iyi gizlediği tabletlerin bulunmasıyla ortaya çıkıyor. Resmi tarihin anlattığının ötesinde olanlar, perde arkası sunuluyor bize. Aynı coğrafyada yaşana günümüz olaylarıyla... Katili tahmin edebilseniz de açıklaması içinizi burkuyor gerçekten... Düşündürüyor...

Çorum, Adana'da Hitit izlerini görmüş olsam da Antep'tekileri bilmiyordum. Antep'te yapılan bir kazıdan bahsediyor Ahmet Ümit. Bir Alman, bir Amerikalı ve kalanı Türk olan bir gurup araştırmacı ve Yüzbaşı Eşref'in hikayesi. Alman olanın eşi, Ermeni ... Garip olan bir Alman'ın Yahudilere yapılanları es geçerek bu davayı böylesine sahiplenmesi... Karma bir gurupla çalışılırken başlayan cinayetler tedirginlik yaratıyor. Çünkü yöre halkı tarafından kutsal kabul edilen Kara Kabir civarında yapılan kazılar... Aynı bölgede binlerce yıl öncesi ve bugüne dair anlatılanlar... Bir çırpıda okunup bitirilecek cinsten...

"Hayır! Kesinlikle hayır, ben savaşı savunmuyorum. İnsan denen yaratığı anlatmaya çalışıyorum."
"İnsan mı? diye duraksadı Esra. "Ama savaşların nedeni, devletlerin, ülkelerin, sınıfların çıkarlarıdır. Bunun için sıradan insanı suçlamak ne kadar doğru?"
"İlk söylediğinde haklısın. Savaşlar sınıfların, devletlerin, çıkarları için yapılmıştır ve yapılmaktadır. Ama sonuçta süngüyü saplayan, tetiği çeken, bombayı atan, tankı kullanan sıradan insanlardır...." Sh 148

Arka Kapak

"Gaziantep yakınlarındaki antik Hitit kentinde bir kazı. Üç bin yıl önce yazılmış tabletler. Tabletlerin bulunmasıyla başlayan cinayetler. Yazman Patasana'nın itirafları. Parlak Güneydoğu güneşinin altında karanlık sırlar... Hititlerin tükenişi, Asurlular... Osmanlı'nın son dönemleri, Ermeniler... Günümüz Türkiye'si, Kürtler... Akan kardeş kanı... Bu toprakların değişmeyen yazgısı: Şiddet ve aşk... Bu topraklardaki kanlı tarihe bir ağıt... Bu toprakların zengin kültürüne bir güzelleme...

"Ben zalimler çağında yaşayan bir alçaktım. Tanrıların korkak haline getirdiği bir alçak. Alçakların en acınacak olanı, en tiksinti vereni. Yüreğini dalkavukluk, aklını düşmanlıkla besleyen sinsi bir saray yazmanı. Bedenine sinmiş soylu nefretini, görkemli giysilerin yüzündeki derin acıyı, tunçtan daha katı bir mutluluk maskesinin ardına gizleyerek Hatti kralının emrine koşan ikiyüzlü bir tören adamı.

Sevdiği kadın, aşkı uğruna ölürken, kralına bağlılığın vakarıyla ellerini göğsüne kavuşturarak sessiz kalmayı seçen, yeryüzünün en onursuz erkeği. Erkeklerin yüz karası. Aşkı için  ölmenin yüceliği yerine, sarayın taş duvarlarında büyüyen kendi değersiz varlığının görkemli gölgesine sığınmaktan çekinmeyen, sefihlerin en rezili. Ben ölüler içinde yüzen, ben, tanrılar tarafından alnına 'Sonsuza kadar acılar içinde kıvranacaktır,' yazılan Saray Başyazmanı Patasana."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...